13 akaryakıt dağıtım şirketinin lisansı iptal edildi
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadeleye ilişkin, "Şimdiye kadar 13 dağıtım şirketinin lisansı iptal edildi" dedi.
Bakan Muş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2022 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Kovid-19 salgını sonrasında dünyanın hiç tecrübe edilmemiş bir tabloyla karşı karşıya kaldığını aktaran Muş, dünyada son 30 yılın en yüksek küresel enflasyonu olduğunu söyledi. Muş, dünyadaki enflasyon ile üretim ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklardan dolayı fiyat yüksekliğinin söz konusu olduğunu ve Türkiye'nin de bu tablodan etkilendiğini aktardı.
Muş, bir soru üzerine de Türkiye'de 2020 yılında 410 milyon dolarlık, bu yılın 10 ayında da 248 milyon dolarlık büyükbaş hayvan ithalatı yapıldığın söyledi.
Reklam Kuruluna bu yıl 21 bin başvuru yapıldığını aktaran Muş, "Başvuruların 16 bini ön incelemede aykırı bulunmayarak incelemeye alınmadı. İncelemeye alınan ve karara bağlanan dosya sayısı 1804 olup aykırı bulunan dosyalar hakkında 31 milyon 127 bin 800 lira idari para cezası uygulandı" bilgisini paylaştı.
Muş, kaçakçılık ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede gereken adımların atıldığını belirtirken "Riskli bölgelerden gelenlerin tamamı kırmızı hatta düşüyor. X-rayden geçiriliyor. X-rayden geçince gerekirse dedektör köpeklerle bunun üstüne gidiliyor. Konteyner, tırlar, tren, kara yolu ya da hava yoluyla, hangi şekilde geliyorsa bunlarla ilgili tedbirleri üst seviyede tutuyoruz. Yaptığımız yakalamaları kamuoyu ile paylaşıp savcılığa bildiriyoruz. Mersin'de yapılan yakalamalarla ilgili 17 şahıs tutuklandı, bunların yargılanmaları devam ediyor. Bunlar farklı farklı dosyalarda. Latin Amerika'nın belli ülkelerinden artan sevkiyatlar kırmızı hatta düşürülüyor. Kırmızı hatta bunlar inceleniyor" ifadesini kullandı.
'Suistimal olursa kimsenin gözünün yaşına bakmayız'
Bu olaylarla ilgili birisinin görevi kötüye kullanması durumunda üzerine gideceklerini ve kendi elleriyle savcılığa vereceklerini vurgulayan Muş, "Burada en küçük suistimalde asla ve asla kimsenin gözünün yaşına bakacak değiliz. Hem savcılık, hem emniyet, eğer kendi personelimizde problem varsa, kimsenin bu noktada gözünün yaşına bakacak değiliz. İşleyen bedelini öder, karşılığını hukuk içinde alır. Başta da bakan olarak ben takip ederim. Hem göçmen kaçaklığı hem ülkeden giriş ve çıkışlarda kendi cihazlarımızı kullanıyoruz. Göçmen kaçakçılığında da çok hassasız. Tedbirlerimizi en üst seviyede tutuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Muş, bir çalışanın yurda kaçak sokulmak istenen 64 kilo altınla yakalanmasıyla alakalı olarak da idari soruşturma açtırdığını aktararak "Hem Bakanlık olarak biz açtık, hem savcılık açtı. Ben kendi imzamla soruşturmasını başlattım. O konuda tavizimiz yok" dedi.
İnşaat kooperatiflerinden kaynaklı olarak bu kuruluşlara yönelik çok olumlu algı bulunmadığına işaret eden Muş, bundan dolayı da kooperatifçiliğin çok gelişmediğini söyledi. Muş, geçen günlerde Meclisten geçen kanunla kooperatiflerin şeffaflaşmasıyla ilgili adım atıldığını aktararak bu düzenlemenin onlara olan güveni artırmasını ümit ettiklerini söyledi.
Muş, üretici örgütlerine yönelik soru üzerine de "Üreticinin örgütlenmesiyle alakalı bizim de çalışmalarımız var, özellikle hallerde üretici birliklerinin görev alması bizim gündemimizde. Üreticileri hallerde ne kadar güçlendirirsek onlar finansal olarak da güçlenebilirler. Firmalara göre dezavantajları var üretici birliklerinin, onları gidermek için de muhtemelen Meclisten yetki isteyeceğiz" diye konuştu.
'Denetim yaparak fiyatlar düşmez'
Fiyat artışları ve Bakanlığın gerçekleştirdiği denetimlere ilişkin de değerlendirmede bulunan Muş, "Denetim yaparak fiyatlar düşmez, denetim neden yapılır, arz talep dengesiyle uyuşmayan bir şey varsa Bakanlık buna müdahale edebilir. Bakanlık kanunlar çerçevesinde buna müdahale eder. Şöyle bir şey algılanmasın, denetledik fiyatlar düşecek. Böyle bir şey yok. Gramajlar ve etiketlerle ilgili şikayetler geliyor, etikette 10 lira diyor kasada başka fiyatla karşılaşılıyor. Bakanlığın denetim alanı bunlarla ilgilidir" ifadesini kullandı.
Bakan Muş, kendisine "Cari açık tarafında mısın, enflasyon tarafında mısın?" diye sorular yöneltildiğini de belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben hükûmetin bir üyesiyim, benim görevim hem cari açığın azalması hem de enflasyonun ve fiyat istikrarının sağlanmasıyla ilgili çaba sarf etmektir. Ne oradan ne buradan diye bir genelleme, tercih yapmam. Hem cari açığın hem enflasyonun düşürülmesi bizim gündemimizdedir. Bununla alakalı Bakanlık olarak hangi enstrümanlar varsa elimizde onu kullanmaya yönelik elimizden geleni yapıyoruz. Merkez Bankasına örneğin 10 birimde 5 görev düşüyorsa belki başka bakanlıklara birer görev düşüyor. Her bakanlık kendi görevini yerine getiriyor. Bu bir tercih meselesi değil. Dolayısıyla her ikisi de gündemimizde."
Dereköy Gümrük Kapısı'nın tır trafiğine açılmasının planlandığını ancak Bulgaristan'ın gümrük idaresinin fiziki şartlar nedeniyle sınırın tır trafiğine açılmasının mümkün olmadığını belirttiğini aktaran Muş, sorunun karşı ülkeden kaynaklandığını ancak kendilerinin bu konudaki taleplerini sürdüreceğini söyledi. Avrupa'ya açılan kapıları artırmak istediklerini belirten Muş, İpsala, Hamzabeyli ve Kapıkule gümrük kapılarından ciddi tır çıkışı olduğunu ve artan ihracat nedeniyle yeni gümrük kapılarının olmasının bu yükü azaltacağını anlattı. Muş, Muratbeyli gümrük kapısı için de Gürcistan'a müracaat ettiklerini ve ancak orada da karşı tarafın gerekli çalışmayı yapmaması nedeniyle kapının açılamadığını bildirdi. Muş, Sarp Sınır Kapısı'ndaki tır kuyrukları sorununu da yeni tır parkı ve elektronik sistemle çözdüklerini aktardı.
Muş, Meclis adına denetim yapan Sayıştay'ın raporlarına çok önem verdiğini ve raporlardaki unsurların düzeltilmesi için de çaba sarf ettiklerini söyledi.
Rusya'nın bu ülkeye yapılan ihracatta denetimleri artırdığına işaret edilmesi üzerine Muş, "Bunu biz de gözlemliyoruz ve takip ediyoruz. Özellikle gıda ürünleriyle ilgili 15 gündür bazı denetimler yapılıyor, laboratuvar testleri yapılıyor, önceden yoktu bu. Biz de bunu takip ediyoruz. Biz de gerekirse farklı tedbirleri kendi ülkemiz adına alacağız. Tarım ve Orman Bakanlığı da oradaki yetkililerle görüşüyor, çözülmezse bizim de davranışımız ona göre şekillenecektir" dedi.
Bazı araçlarla ilgili "paralel ithalat" yapıldığı konusuna da açıklık getiren Muş şunları kaydetti:
"Araçlarla ilgili ağırlıklı Yeşilköy gümrüğünden yapılıyor. Biz burayı, yapılan ithalatları ve yapan firmaları da inceliyoruz. Tamamını inceleme altına aldık. Çünkü çeşitli iddialar ulaştı Bakanlığa ve bunun üzerine harekete geçtik. Bunlarla ilgili genelge yayımladık. Amacımız gelen aracın hem aksesuar özelliklerinin hem de fiyat tespitinin tam yapılmasını sağlamak ve ona göre gümrük vergisini belirlemek. Dün yeni genelge gönderdik bunla alakalı. O genelgeye göre oradaki idarenin hareket etmesini istiyoruz."
Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede alınan önlemlere işaret eden Muş, bu alanda yüzde 18 KDV uygulandığını ve son dönemde sahte fatura kesilmeye başlandığını gözlemlediklerini söyledi. Muş, bu konuyla ilgili faaliyetlerinin ciddi şekilde arttığını bildirirken, oluşturdukları Akaryakıt Özel Ekibi ile denetim yaptıklarını söyledi. Sahte fatura ve kaçak akaryakıtla ilgili tespit yapmaları halinde bu firmaları kapatma yetkileri olduğunu belirten Muş, "Bunların mükellefiyetleri askıya alınıyor ve lisansları iptal ediliyor. Şimdiye kadar 13 dağıtım şirketinin lisansı iptal edildi. Bayilerle ilgili de kaçak akaryakıt ve sahte faturaya bulaştıklarıyla ilgili bize ulaşan bulgular ve EPDK'nin hazırladığı raporlar var. Bunlar savcılığı ulaştığı an bunlarla alakalı da gerekli işlemler yapılacak. Bunları takip ediyoruz. Bunlar kapanınca bir daha açılamıyor" diye konuştu.
Muş, milletvekillerinin soru önergeleri konusunda hassas olduğunu ve bunları bekletmeden yanıt verdiklerini de söyledi.
Avrupa Birliğinin yayımladığı Yeşil Mutabakat belgesiyle ilgili çalışmalar konusunda da bilgi veren Muş, bu konuda Cumhurbaşkanlığı genelgesi yayımlandığını ve 82 maddelik eylem planı çıkardıklarını anımsattı. Firmaların bu konuya hazırlanması için çalışma içinde olduklarını belirten Muş, "Avrupa Birliğinin kendi içinde de ciddi tartışma söz konusu. Bunun tarife dışı engelleme olmasını istemiyoruz. Gümrük Birliği'ndeyiz ve bunun tarife dışı engelleme olarak kullanılmaması gerektiğini söylüyoruz. Çimento, demir çelik, seramik, gübre, alüminyum bunlar etkilenebilecek olan sektörler. Bunlarla ilgili hazırlığımız var" ifadesini kullandı.
Bakan Muş, Türkiye'nin enerji ithalatı yapan bir ülke olduğunu belirterek, enerji sorununun çözüldüğü zaman ihracat ve ithalat rakamlarının başa baş çıktığını söyledi. Turizm gelirlerinde bir düşüşün söz konusu olduğunu ifade eden Muş, "2019'da beklenen turizm gelirleri gelmiş olsaydı mal ve hizmet ihracatında açık vermeyecektik. Bu yıl da vermeyecektik. Fakat turizm gelirlerinde bir düşüş söz konusu. Önümüzdeki yıllarda buradaki toparlanmayla birlikte mal ve hizmet ihracatında fazla vermek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Muş, bu yılın 6 ayında dünya ihracatının yüzde 30, Türkiye'nin ihracatının da yüzde 39,8 arttığına dikkati çekerek, bu süreçte Türkiye'nin Güney Afrika ve Hindistan'ın ardından ihracatını en fazla artıran ülke olduğunu kaydetti.
İhracat birim fiyatları hakkında da bilgi veren Muş, "Ocak-ekim döneminde Türkiye'nin kilogram başı ihracatı 1.23 dolar. Mermer, doğal taş, çimento gibi ağır ürünleri çıkarttığımızda bu rakam 1.57 dolar oluyor. Fakat savunma sanayinde bu kilogram fiyatı 50 dolar, gemi inşa sektöründe 7 dolar, elektronikte 5-6 dolar. Bu alanlarda Türkiye'nin ileri gitmesi söz konusudur" dedi.
Muş, yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatından vazgeçildiğine yönelik gelen eleştiriler üzerine, hiçbir hükümet ve hiçbir bakanın bu ihracat kaleminden vazgeçmeyeceğini vurguladı.
Esnaflara ayrılan bütçeyle ilgili eleştirilere de yanıt veren Muş, "Yıl içinde esnafımızla alakalı ortaya çıkacak ihtiyaçlarda bütçede görünmese dahi adım atma kabiliyetimiz var. Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile görüşerek bütçe elde edebiliriz diye düşünüyorum. Pandemi sürecinde bunu yaptık" değerlendirmesinde bulundu.
Muş, 31 Ekim itibarıyla 79 bin 372 esnaf ve sanatkarın terkin, 233 bin 451 firmanın tescil yaptırdığını söyledi.
İthalat rakamlarının gündeme getirilmemesine yönelik eleştirilere Bakan Muş, "Ben bunları dile getirsem de getirmesem de bu rakamlar Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) internet sitesinde var. Ulaşılamayacak bir bilgiymiş, ben bunları açıklamıyorum gibi bir durum söz konusu değil. Her ay başında bir önceki ayın ihracat rakamlarını açıklarken ithalat rakamlarını ifade ediyorum" dedi.
Bakan Muş, e-ticaret sektörüne yönelik eleştiriler üzerine ise sözlerini şöyle sürdürdü:
"Online satış alanını takip ediyoruz. Burası çok önemli, çok önemsediğimiz ve yakından izlediğimiz bir alan. Bu alanla alakalı bir çalışma içerisindeyiz. Çünkü ticaretin kuralı olması gerektiğine inanıyoruz. Zincir marketler ilgili pek çok eleştiri bu online sitelerle alakalı da yapılıyor. Çok fazla ürün sattıkları, komisyon oranları gibi pek çok alanda eleştiri yapılıyor. Bakanlığa ulaşan pek çok şikayet söz konusu. Bunların hepsini değerlendirip bir düzenleme, çalışma yapmak istiyoruz. Eğer meclisten yetkiye ihtiyaç duyarsak meclisten talepte bulunacağız. Mecliste bize bu yetkiyi verirse düzenleme konusunda daha net adımlar atabiliriz."
Muş, e-ticaretin kurallı olmasının önemli olduğunu, rekabetin olması ve yeni oyuncuların girmesine imkan tanıyacak bir ekosistemin oluşması için çaba sarf ettiklerini söyledi.
'Soruşturma raporları bağımsız yazılıyor'
Rekabet Kurulu Başkanı Birol Küle de kuruma yönelik sorulara ve eleştirilere cevap verdi.
Kurulun soruşturma sürecinde şeffaf olmadığı yönündeki eleştiriler üzerine Küle, "Bu şeffaflığa ben bile sahip değilim. Soruşturma heyeti tarafsız, objektif ve hukuk içinde kalmak koşuluyla tamamen bağımsız şekilde raporlarını yazıyor. Ben o raporları ancak teşebbüslerin gördüğü anda görüyorum. Avrupa Birliği’nden birkaç adım daha önde adım atıyoruz. 'Google Shopping' kararımız bile onlar için öncü oldu. Yani bizim kararımızı takip ettiler" ifadelerini kullandı.
Görüşmelerin ardından, Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Helal Akreditasyon Kurumunun 2022 yılı bütçesi kabul edildi.