''Korkmayın konuşun, idam yok ya''
TÜSİAD'ın dün yapılan toplantısına bu sözler damga vurdu..
Türkiye’nin içinden geçtiği gerilimli ortamda gözler, Türkiye ekonomisine yön veren büyük şirketlerin üyesi olduğu TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısındaydı.
Hürriyet'ten Jale Özgentürk'ün aktardığı kulis bilgisine göre, TÜSİAD’da kapalı kapılar ardında bu söz de gündeme geldi:
Çünkü yıllardır iktidarla çatışmalı bir süreç yaşayan TÜSİAD’ta son olarak Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak gözaltına alınmıştı.
TÜSİAD bu gelişmeye yazılı bir açıklamayla tepki göstermişti ancak kulislerde asıl tepkinin Yüksek İstişare Konseyi’nde yapılacak konuşmalarda verileceği öne sürülüyordu.
Üyeler önceki akşam Koç Grubu’nun ev sahipliğinde Rahmi Koç Müzesi’nde verilen kokteyle, dün de Çırağan Sarayı’nda yapılan toplantıya gösterdikleri yoğun ilgiyle birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Konsey toplantısında önce Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, ardından da Başkan Cansen Başaran Symes konuşmalarını yaptı. Türkiye’nin siyasi, ekonomik, demokratik tüm sorunlarına dikkat çeken konuşmalar olmasına rağmen, üyeler iki başkanın konuşmasından tatmin olmadılar, bekledikleri kuvvetli karşı çıkışı göremediler.
Boşa çıkan bu beklenti, TÜSİAD’ın yıllardır geleneksel olan ancak son bir kaç toplantıdan beri yapmadığı “basına kapalı” bölümde de eleştirilerin ana konusu oldu.
Liderleri davet edelim
Toplantının basına kapalı bölümüne ilişkin aldığım bilgilere göre önce divan kurulu üyeleri kısa birer konuşma yaptı. Bu üyelerden Ümit Boyner, demokratikleşme, hukuk devletinin tekrar ve güçlü şekilde gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı.
Yönetimden siyasi parti liderlerinin davet edilmesini isteyen Boyner, “İsteyen gelsin isteyen gelmesin. Biz davet edelim” dedi. Boyner, ekonomi yönetiminin değiştiği bir dönemde siyasi partilerin ekonomide neler düşündüklerini öğrenmenin hakları olduğunu ekledi.
Edindiğim kulis bilgilerine göre Boyner, yeni anayasa konusunun da çok önemli olduğunun, bunun da vicdan özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, Kürt sorunu gibi konularda yaşananlarla ortaya çıktığını ekledi.
TÜSİAD eski Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın ise toplantıda demokrasi ve ifade özgürlüğü konularına dikkat çeken bir konuşma yaptığı ve üyelerden yoğun alkış aldığı belirtildi.
Yaklaşık bir saat süren toplantıda söz alan üyelerin önemli bölümünün Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu karanlık günlere dikkat çektiği, ifade özgürlüğüne sahip çıkılmazsa bugün yaşananların herkesin başına gelebileceği belirtildi.
Korkmayın konuşun, idam yok ya!
İzmirli bir üyenin konuşması ise son derece açık ve sert ama espriliydi. Aldığım bilgiye göre şunları söyledi:
“TÜSİAD’ın bir imajı var. Bunun için üye oldum ve gurur duyuyorum. Ama artık korkmayalım. Demokrasiye, özgürlüğümüze sahip çıkalım. Artık idam cezası da yok ya!”
Mülteci sorununa kafa yoralım
TÜSİAD’ın genç üyelerinden biri de Suriye’de yaşanan iç savaşın yarattığı göç dalgasına dikkat çekti. Mülteci sorununun Türkiye’yi de etkilediğini belirterek, “Ne yapabiliriz. Buna kafa yormamız gerekiyor” dedi.
Bir başka üye ise profesyonel başkanlık yerine, sanayici bir üyenin başkan olması gerektiğini söyledi.
Finans ve iş dünyası el birliği yapmalı
Finansbank Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Aras’ın ise bankacılık sektöründeki gelişmeleri anlattığı öğrenildi. Devalüasyonun dış borçlara etkisini de anlatan Aras, 277 milyar doları bulan dış borcun çevrilebilmesi için iş dünyası ile finans sektörünün el birliği içinde olması gerektiğine dikkat çekti. Yeni dönemde daha esnek, daha yapıcı ve yapılandırmalara açık olunması gerektiğini ekledi.
TÜSİAD üyelerinin konuşmalarını yanıtlayan Cansen Başaran Symes ise “daha cesur, daha sert olma” taleplerine “Sorumlu liderler olarak dengeyi tutturmak zorundayız. Gerçekleri söylemekten kaçmadan ama köprüleri de atmadan düşüncelerimizi açıklıyoruz” dedi.
Kuruluşu 45 yıla yaklaşan TÜSİAD’ın son toplantısında da gündem onca yılın ardından demokrasi, ifade özgürlüğü, yeni anayasaydı. TÜSİAD, bunu değiştirmek için dün farklı bir çaba gösterdi. Konsey toplantısı sonrasında yeni sanayi trendlerine dikkat çekti. Uzmanlara “Endüstri 4.0” başlıklı politikaları anlattırdı.
Yeni bir seçimin eşiğindeki Türkiye’de umarım ilgi görür!