Türklerin cep telefonuna müdahale mi edilecek ?
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği için çalışan bir avukatın Türkiye'de casusluk şüphesiyle FETÖ’den tutuklanması Türk istihbaratının Almanya'daki muhaliflere yönelik bilgi toplama faaliyetleriyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Alman gazetenin yorumundaki “Alman hükümeti son gözdağından sonra sadece avukatının derhal serbest bırakılmasını talep etmekle kalmamalı, Almanya'daki Türklerin cep telefonlarındaki ihbar uygulamasının kapatılmasını da sağlamalıdır” ifadesi dikakt çekti.
Deutsche Welle Türkçe’nin aktardığı habere göre; Koblenz'de yayınlanan Rhein Zeitung'un konuya ilişkin yorumu şöyle:
"Türkiye'nin bu adımı, muhalif vatandaşların Türk makamlarının etkisine karşı kendini güvenceye alma çabasında ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Ancak maalesef hükümet karşıtı Türkler Almanya'da da ihbar edilme tehlikesine karşı güvende değiller. Türk makamları tüm dünyadaki rejim karşıtlarının ihbar edilebileceği özel bir uygulama geliştirdi. Alman hükümeti son gözdağından sonra sadece avukatının derhal serbest bırakılmasını talep etmekle kalmamalı, Almanya'daki Türklerin cep telefonlarındaki ihbar uygulamasının kapatılmasını da sağlamalıdır."
“YOĞUN GİRİŞİMDE BULUNUYORUZ”
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Erdmann ise, elçilik için çalışan avukatın casusluk şüphesiyle tutuklanmasının "anlaşılabilir olmadığını" söyledi. Muhalefet partilerinden vekiller de avukatın tutuklanmasına tepki gösterdi.
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği için çalışan bir avukatın casusluk şüphesiyle Türkiye'de tutuklanmasına ilişkin Büyükelçi Martin Erdmann'dan açıklama geldi. Demirören Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre Erdmann yaptığı yazılı açıklamada, "Bu tutuklama bizim için anlaşılabilir değil. Bu nedenle isnat edilen suçların açıklığa kavuşturulması için yoğun girişimde bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Alman medyasına yansıyan haberlerde, tutuklanan avukatın Almanya'da iltica başvurusunda bulunmuş olan Türk vatandaşları hakkında edindiği bilgileri Almanya Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile Göç ve Mülteciler Dairesi'ne (BAMF) aktardığı belirtilmişti.
"Avukatlar ve diplomatik temsilcilikler arasındaki işbirliğinin tüm Avrupa'da, dış temsilciliklerin görevlerini Viyana Anlaşması'nın hükümlerine uyumlu şekilde yerine getirmelerini sağlayan, olağan bir uygulama olduğunu” belirten Erdmann, "Hukuk danışmanımız Büyükelçiliğimize, uluslararası düzeyde olağan ve kanaatimizce yasak olmadığı tartışmasız olan bir destek sağlamıştır. Bu tür bir işbirliğinin engellenmeden mümkün olması gereklidir” dedi.
KİŞİSEL VERİLER KONUSUNDA ENDİŞE
Alman medyasına yansıyan haberlere göre, avukatın tutuklanmasının, Almanya'ya sığınma başvurusunda bulunan mülteci adaylarının hassas bilgilerini tehlikeye atmış olmasından endişe ediliyor. Büyükelçilik için çalışan avukatta Almanya'da iltica başvurusu yapmış çok sayıda Türk vatandaşına ait dosya bulunduğu ve bu dosyaların Türk güvenlik ve istihbarat birimlerinin eline geçmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Ankara Büyükelçiliği için çalışan avukatın tutuklanmasına Göç ve Mülteciler Dairesi de tepki gösterdi. BAMF Başkanı Hans Eckard Sommer, olayı “bir dış politika skandalı” olarak nitelendirdi.
BAMF'dan yapılan açıklamada iltica başvurularının değerlendirilme sürecinde kimi zaman ek bilgi kaynaklarına ihtiyaç duyulduğu ve bazı durumlarda yurt dışında detaylı bir araştırmanın da gerekebildiği belirtildi. Açıklamada, Dışişleri Bakanlığı üzerinden, işbirliği avukatı olarak nitelendiren hukuk danışmanları yardımı ile iltica başvurusunda bulunan kişilerin kaçma nedenleri ve ülkelerine dönmeleri halinde tehlike ile karşılıp karşılaşmayacaklarının araştırıldığı kaydedildi.
BAMF'ın açıklamasına göre, tutuklanma sonucu, sığınma başvurularının değerlendirme süreci devam etmekte olan çok sayıda kişiye ilişkin verinin Türkiye'nin eline geçmiş olabileceği tahmin ediliyor.
DAĞDELEN: YÜZLERCE KİŞİ ERDOĞAN'IN CASUSLARININ HEDEFİ HALİNE GELDİ
Ankara Büyükelçiliği için çalışan avukatın tutuklanmasına Sol Parti'den de tepki geldi. Sol Parti Grup Başkanvekili Sevim Dağdelen, Dışişleri Bakanlığı'nın hukuk danışmanının Eylül ayında gözaltına alınmasından bu yana kamuoyundan bu bilgiyi saklamasını “sorumsuzluk” olarak değerlendirdi. Dağdelen, DW'ye yaptığı açıklamada, siyasi sığınmacılara ilişkin Türk kurumlarının eline geçen hassas bilgilerin Almanya'ya iltica arayışında olan yüzlerce kişiyi "Türk Milli İstihbarat Teşkilatı ve Erdoğan'ın Almanya'daki yanlılarından oluşan ağın hedefi haline getirdiğini” söyledi.
Yeşiller partisi meclis grubunun dış politika sözcüsü Omid Nouripour da avukatın tutuklanmasını bir "provokasyon” olarak nitelendirdi. Nouripour, Berlin'in Ankara'ya tepkisini sert bir şekilde iletmesi gerektiğini belirterek, "Hükümet artık tepkisini açıkça dile getirmeli ve Erdoğan'ın önüne bir dur tabelası koymalıdır” diye konuştu.