Taliban'dan direnişin son kalesinde sivil katliamı
BBC Afgan Servisi, Taliban'a karşı silahlı direnişin bir haftaya yakın önce sona erdirildiği Pençir eyaletinde en az 20 sivilin öldürüldüğünü aktardı.
BBC, Afganistan'da bazı sivillerin Taliban tarafından öldürüldüğünü doğrulayan video görüntülerine ulaştı. BBC Afgan Servisi, Taliban'a karşı son silahlı direnişin bir haftaya yakın önce sona erdirildiği Pençşir eyaletinde en az 20 kişinin bu şekilde öldürüldüğünü doğruladı.
İletişim kanallarının kesilmesine rağmen Pençşir'den ulaştırılan görüntülerde, Taliban savaşçıları tarafından etrafı çevrilen askeri kıyafet giymiş bir adamın, silah seslerinin ardından yere yığıldığı görülüyor.
Vurulan adamın ordu mensubu olup olmadığı bilinmiyor. Bölgede kamuflaj kıyafetleri yaygın olarak giyiliyor. Videodaki bir görgü tanığı vurulan kişinin sivil olduğunu vurguluyor.
BBC, Pençşir'de benzer şekilde en az 20 kişinin öldürüldüğünü belirledi.
İki çocuk babası esnaf Abdul Sami, kurbanlardan biriydi. Yerel kaynaklar, Taliban ilerlerken Sami'nin kaçmadığını, "Ben gariban bir esnafım, savaşla işim olmaz" dediğini aktardı.
Ancak Sami'yi, direnişçilere sim kart satmakla suçlayarak gözaltına aldılar. Günler sonra cansız bedeni evinin yakınına bırakılmış şekilde bulundu. Tanıklar, cesedinin işkence izleri taşıdığını söylüyor.
Taliban geçtiğimiz ay Afganistan'da iktidarı ele geçirirken, yalnızca bir bölgede ciddi bir direnişle karşılaşmıştı. Pençşir Vadisi olarak bilinen bu bölgede, Ahmed Mesud direniş güçlerinin komutasını üstlendi.
Vadiyi çevreleyen dağlar, bölgenin ele geçirilmesini güçleştirdi.
Ancak 7 Eylül'de Taliban direnişteki son bölgede de hakimiyetini sağladığını söyleyerek bölgeye bayrağını dikti.
Direniş güçleri ise mücadeleye devam ettiklerini ileri sürdüler. Ahmed Mesud, Taliban'a karşı "ulusal ayaklanma" çağrısı yaptı ve uluslararası kamuoyunu "Taliban'a meşruiyet sağlamakla" suçladı. Şimdi dikkatler Pençşir Vadisi'nde sivillerin akıbetinin ne olacağına çevrildi.
Yerel kaynaklar, Taliban'ın kendisine karışmayacağına inanarak bölgeyi terk etmeyen 2 çocuk babası esnafın öldürüldüğünü bildirdi.
Taliban sözcüleri, sivil yaşamın kaldığı yerden süreceğini söylerken, bölgeden gelen görüntüler yaşamın durduğunu, insanların bölgeden kaçmaya çalıştığını gösteriyordu.
Vadiden çıkmak isteyenlerin araçlarının uzun konvoylar oluşturduğu görüntüler de medyaya yansıdı. Bölgede gıda ve ilaç yokluğu çekilebileceği uyarıları yapılıyor. Taliban ise sivilleri hedef aldığı yönündeki haberleri yalanlıyor.
BM'DEN BAĞIŞÇI ÜLKELERE ÇAĞRI
Cenevre'de düzenlenen üst düzey bir BM konferansında, Afganistan'a yapılması planlanan 600 milyon doları aşkın acil insani yardım için bağışçı ülkelere çağrı yapıldı. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ülkedeki insani krizi "yaklaşan bir felaket" diye tanımladı.
Guterres, "Bugün üç Afgan'dan biri bir daha ne zaman yemek bulacağını bilmiyor. Yoksulluk hızla tırmanıyor ve temel kamu hizmetleri çöküşün eşiğinde. Yüz binlerce insan, hem de Afganistan'da son dört yılın ikinci büyük kuraklığı yaşanırken, evlerini terketmek zorunda kaldı. Çoğu insanın elindeki yiyecek stoku da bu ayın sonunda kış yaklaşırken tükenebilir" diye konuştu.
Mevsimin kurak geçmesine son siyasi çalkantıların, iktidarın el değiştirmesi de eklenince, yerinden olan Afganların sayısı milyonları buldu. Daha Taliban yönetimi ele geçirmeden önce Ağustos ayında çatışmalar yüzünden 550 bin kişinin evini terketmek zorunda kaldığı bildirilmişti.
BM tarafından toplanması hedeflenen paranın üçte biri Dünya Gıda Örgütü'ne (FAO) gidecek.