Poşette cesedi bulunan bebeğin babasından şoke eden ifade

Adana'da cansız bedeni poşete konulmuş halde bulunan bebeğin babası ifadesinde kan donduran bir itirafta bulundu.

Adana2da itfaiye ekiplerince poşete konulmuş cesedi bulunan bebeğin annesi A.T. (30) ile babası S.T. (42) hakkında ‘ihmali davranışla kasten öldürme’ suçundan 20’şer yıldan 25’er yıla kadar hapsi istendi. Baba S.T.’ın, iddianamedeki ifadesinde, “Sertleşmiş olduğunu anlayınca bebeğe suni teneffüs yapmaya çalıştım ancak nefes almıyordu. Öldüğünü anlayınca battaniyeyi üzerine örttüm. İki gün boyunca bebekle aynı evde kaldık. Kokmaya başlayınca da siyah bir poşete koyduk. Olaydan kimseye bahsetmedik” dediği ortaya çıktı.

Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi'nde oturan A.T., 8 Nisan'da itfaiyeyi arayıp, evde anahtarını unuttuğunu söyleyerek yardım istedi. Ekipler, evde 2 aylık bebeğin cesedini ağzı bağlı siyah poşetin içerisinde buldu. Olayla ilgili çalışma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekipleri, uyuşturucu kullanmak suçundan kaydı bulunan S.T. ile kaçarak evlenen A.T.’ı gözaltına aldı. Olay sırasında uyuşturucu etkisinde olduğunu belirttiği ifadesinde, “İtfaiyeyi aradım. Bebeğimin öldüğünden haberim yoktu. 1 hafta önce babasıyla yıkamıştık. Sonra sobanın yanına yatırdım. Hiç uyanmadı. 1 haftadır uyuyor zannediyordum” diyen A.T. ile bebeklerine şiddet uygulamadıklarını öne süren baba S.T., tutuklandı.

‘BEBEĞİN DOKUSU YORGANDAN AYRILIRKEN ZARAR GÖRMÜŞ’

Olayla ilgili savcılıkça yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının arından hazırlanan iddianame, Adana 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Adana Adli Tıp Grup Başkanlığı’nca yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi neticesinde 50,5 santimetre boyunda, 2 kilo 13 gram ağırlığındaki kız bebeğin, yorgana sarılı halde bulunduğu, yorgandan ayrılırken bebeğin dokusunun zarar gördüğü belirtildi.

‘GELİŞİM GERİLİĞİ VE BAKIM YETERSİZLİĞİ TESPİT ETTİM’

İddianamede, tanık sıfatıyla ifade veren A.T.’ın aile hekimi F.D., “Doğumdan sonra anneyle telefonda konuştum ve bebeği getirmesini istedim. Bebekten topuk kanı aldım. Muayenede bebekte gelişim geriliği ve bakım yetersizliği olduğunu tespit ettim. Durumu İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bildirdim. Müdürlük 2 hafta sonra bebeğin topuk kanının tekrar alınmasını istedi. Bunun üzerine A.T.’ı çok kez aradım ancak telefonlara bakmadı ve bebeği getirmedi” dediği bildirildi.

CEZAİ EHLİYETİ TAM ÇIKTI

Anne A.T.’ın bazı beyanlarında akıl sağlığıyla ilgili şüphe oluşması üzerine cezai ehliyetinin tam olup, olmadığını tespiti için Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nde gözlem altına alındığı belirtilen iddianamede, kurul tarafından hazırlanan raporda ‘sanığın suç tarihi itibarıyla akıl hastalığının bulunmadığı, cezai ehliyetinin tam olduğu’ bilgisine yer verildi.

DOKTOR, BEBEĞİN ÇOK ZAYIFLADIĞINI SÖYLEMİŞ

İddianamede, baba S.T., çocuğun sağlık şekilde dünyaya geldiği ancak nüfusa kayıt yaptırılmadığını anlattığı ifadesinde şunları söyledi:

“Aile sağlığı merkezine gittiğimizde doktor, bebeğin çok zayıfladığını ve banyo yaptırılması gerektiğini söyledi. Eve döndüğümüzde altını kirletmesi üzerine eşimle birlikte, bebeğin vücudunu yıkadık. Sonrasında emzirmesi için bebeği eşime teslim ettim. Yorgun olduğum için yerde serili yorgan üzerinde uyuyakaldım. Sabah saat 06.00 sıralarında eşimin, ‘Çocuğa ne olmuş?’ demesi üzerine uyandım. Bebeğin yerde cenin pozisyonunda olduğunu gördüm. Elektrikli sobanın mesafesini tam olarak hatırlamıyorum. Kucağıma aldığımda bebeğin sertleşmiş olduğunu anladım. Daha sonra bebeğe suni teneffüs yapmaya çalıştım ancak nefes almıyordu. Öldüğünü anlayınca battaniyeyi üzerine örttüm. İki gün boyunca bebekle aynı evde kaldık. Bebek kokmaya başlayınca da siyah bir poşete koyduk. Olaydan kimseye bahsetmedik ve A.T. ile evden çıktık. Döndüğümüzde A.T. ile tartıştım ve evden kaçtım.”

İHMALİ DAVRANIŞLA ÖLÜM SEBEBİYET

Sanık anne ve babanın iştirak halinde hareket ettikleri belirlenerek, ‘ihmali davranışla kasten öldürme’ suçundan 20’şer yıldan 25’er yıla kadar hapsi edilen iddianamede, şu tespitler yer aldı:

"Bebeğin aile sağlığı merkezine götürüldüğü sırada muayenesinde gelişim geriliği ve bakım yetersizliği olduğunun tespit edildiği, İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bu durumun bildirildiği, 2 hafta sonra da bebeğin topuk kanının alınmasının istenilmesi üzerine aile hekiminin anne A.T.'ı çok kez aradığı ancak A.T.'ın telefonlara bakmadığı ve bebeği aile sağlığı merkezine götürmediği belirlenmiştir. Sanıkların bebeği yıkadıktan sonra elektrikli sobanın yanına bıraktıkları, bebeğin burada uzun süre kaldığı, anne ve babanın bebeğin elektrikli soba önünde uzun süre kalmasının bebeğin sağlığı açısından tehlike oluşturacağını bilebilecek durumda oldukları, hayatın olağan akışı ve genel yaşam tecrübeleri içinde anne A.T.'ın 'bebeğin uyanmadığı için uyuduğunu zannettiği' şeklindeki ifadesinin gerçeği yansıtmadığı gibi akla ve mantığa da uygun düşmediği, sanıkların bebeğin öldüğünü anlamaları üzerine hiçbir yere başvurmadıkları, bebeği poşet içine koydukları, sanıkların bebeğin bakım yükümlülüklerini yerine getirmedikleri ve ihmali davranışla bebeğin ölümüne sebebiyet verdikleri anlaşılmıştır."

Tutuklu sanıklar A.T. ile S.T.’ın yargılanmasına ileriki günlerde Adana 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. (DHA)

Sonraki Haber