Koronavirüs sonrası toplu taşımalar değişebilir
Tüm dünyayı saran koronavirüs salgını sonrası normalleşme sürecinde hayatımıza girecek olan yenilikler tartışılmaya devam ediyor. Bunlardan biri de toplu taşımada yaşanacak değişim...
Büyükşehirlerde sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılmasıyla, metro, otobüs gibi şehir içi geleneksel ulaşım araçları da artık yerini alternatiflerine bırakacak. Zira dünyanın birçok yerinde sosyal mesafe uygulamalarının devam edeceği öngörülüyor.
Dünyanın en kalabalık şehirlerinden olan Londra ve İngiltere'nin diğer şehirleri için de durum çok farklı değil.
Bir araştırmaya göre, Londra'da 2 metrelik sosyal mesafe uygulamalarının devam etmesiyle metrolardaki yolcu kapasitesinin %15, otobüsteki yolcu kapasitesinin de %12 azalması bekleniyor.
Peki şehirler, toplu taşım yerine sokaklarda daha çok insanın, otoyollarda daha çok arabanın bulunmasıyla baş edebilecek alt yapılara sahip mi?
London School of Economics üniversitesinden Prof. Tony Travers şu yorumu yapıyor:
"Eğer büyük şehirlerde bisikletlere, motosikletlere veya şehir içi ulaşım için başka araçlara yönelim olursa, bu durum, yolların kullanım şekilde radikal değişikliklere gitmeyi gerektirir.
"İnsanları sokaklarda daha hızlı hareket etmeye yönlendirmelisiniz, bu en kolay ana yollarda olur. Ama ana yollar da otobüsler, taksiler, kargo araçları ve diğer zaruri araçlar tarafından kullanılıyor. Yolların kullanım şeklini değiştirmek zaman alır."
Prof. Travers, toplu taşımda yoğun saatlerin de aşamalı hale getirilmesi, belki de 'beş saate yayılması' gerektiğini böylece yolcular için daha ferah bir ortam sağlanabileceğini söyledi.
Ama önceki deneyimler, yoğun saatlerin dağıtılmasının da kolay olmadığını gösterdi.
Prof. Travers, "Topu ulaşım operatörleri yolcuların yoğun saatlerde farklı zaman dilimlerine yayılmaları için on yıllar boyunca uğraştı. Bunu gönüllü olarak yapmak zor. Bazı insanların bazı saat aralıklarına bölüştürüldüğü bir sistem olmalı" diyor.
Bunun hayatın farklı alanlarında da ikincil sonuçları olabilir. Prof. Travers, eğlence mekanlarının açılış saatlerinin de buna göre ayarlanması gerektiğini söylüyor:
"Kafeler, barlar, restoranlara, daha uzun saatler açık kalabilmeleri için esnek yasal ruhsatlar verilecek mi? Ya da çocuklarını okuldan alacak ebeveynler? Bunun işlerin nasıl yürüyeceğiyle ilgili derin sonuçları olacaktır."
O zaman en iyi alternatifler ne olabilir?
Elektrikli scooter
İngiltere'de ana yollarda ve kaldırımlarda yasak olmalarına rağmen, Pure Electric adlı elektrikli scooter üreticisi firma satışların her sene katlanarak arttığını söylüyor.
Şirket, geçen hafta bir günde 135 e-scooter sattı, geçen seneki satışlar da 11.500'ü buldu.
Elektronik scooter satan bir diğer şirketin yöneticisi Adam Norris "Elektrifikasyon geliyor. Düşük maliyetli, çevreye duyarlı" diyor.
Norris'in şirketinin İngiltere genelinde en çok satan elektronik scooter modeli M365, Çin'in düşük bütçeli Xiaomi markası tarafından üretiliyor.
Norries'e göre maksimum hız sınırı saatte 15 km olan bu elektronik scooter modeli yaklaşık 5-6 km'lik bir mesafe için ideal. Elektronik bisikletler ise daha uzun mesafeler için uygun.
Elektronik scooterlar Paris'ten Los Angeles'a kadar dünyanın birçok şehrinde kullanılıyor. Ama İngiltere'de resmi olarak yalnızca özel arazilerde kullanımlarına izin veriliyor.
İngiliz hükümeti, koronavirüs salgını öncesi elektronik scooterların kullanımıyla ilgili halkın görüşünü almayı planlıyordu. Karşı çıkanlar, bu araçların yayalar ve araçlar için tehlike oluşturduğunu savunuyor.
İngiliz televizyon sunucusu Emily Hartridge, geçen yıl elektronik scooter kullanırken Londra'nın güneyinde bir kamyonla çarpışmış ve 35 yaşında hayatını kaybetmişti.
Ama Norris, tüketici talebinin artması nedeniyle yasalarda değişikliğe gitmenin 'mantıklı' olduğu görüşünde. Reflektörlü görünürlüğü artıran kıyafetler ve daha geniş tekerlekli yeni modeller ile güvenliğim de sağlanabileceğini ifade ediyor.
Kişisel araç kullanmak
Bireylerin kendi otoparklarını başkalarına kiralamaları için aracılık yapan Just Park adlı platformun yöneticisi Anthony Eskinazi, şirketlerine ait 300 otoparkı scooter ve bisikletler için park yerine dönüştürmeyi planladıklarını söyledi.
Eskinazi'ye göre trafiğin yoğunlaşma ihtimali nedeniyle bireylerin kendi araçlarını da kullanmaya çok yanaşmayabilir:
"Sanıyorum otoparklara olan talep kısıtlamaların kaldırılmasından sonra artacak ve bu karşılanabilir bir talep olmayacak. İnsanlar şimdi gerçek bir alternatif istiyor. Eğer hükümet bunu kolaylaştırabilirse, mikro-hareketlilik de büyük bir artış göreceğiz."
Taksi kullanımı
Sokağa çıkma kısıtlamaları ve tedbirleri Uber için zorlu bir süreçti. Şirket şimdi 'yeni bir döneme hazırlandıklarını' söylüyor.
Bütün şoförlerine kişisel koruyucu ekipmanlar, maskeler temin eden şirket, yeni yolcu almadan önce araçlarını temizlemek için harcadıkları zamanı da karşılamayı planlıyor.
Uber ayrıca, şoförlerin maske taktığından emin olmak için selfie çekip kaydedecekleri yeni bir sistem oluşturmaya çalışıyor.
Şirket kendi üretimleri 'şoförsüz araç' da geliştiriyor. Ama 2018'deki kazadan sonra şoförsüz araçlar iki ay önce Calofornia'da yeniden yollara çıkmadan önce kullanımdan kalkmıştı.
Drone taksiler
Dünya genelinde 175 drone taksi tasarımı var ama henüz hiç biri düzenli hizmete girmedi.
West of England Üniversitesi havacılık ve uzay mühendisliği bölümü öğretim görevlisi Dr. Steve Wright 'robot taksilerin de bir seçenek olduğu görüşünde:
"Son haftalarda önümden boş otobüslerin geçtiğini görüyorum ve her defasında robot taksilerle küçük ölçekli toplu ulaşım sağlamanın ne kadar iyi olabileceğini düşünüyorum.
"Bu taksilerin de uçan taksi olmasını istiyorum ama sanıyorum beklemem gerekecek çünkü koronavirüs büyük ihtimalle 'dik kalkış ve iniş' devrimini teşvik etmektense, önüne set çekecek. Havayollarındaki erime muhtemelen bütün havacılık endüstrisini de beraberinde aşağı çekecek."