İtalya’da yaşayan Türk aile son durumu anlattı
Eşinin işinden dolayı yaklaşık 7 aydır İtalya’nın Roma kentinde yaşamaya başlayan 1 çocuk annesi Yaşam Ecem Akgün, İtalya’daki son durumu anlattı.
Dünyayı paniğe sürükleyen yeni tip Corona virüsü salgınından en az 90 ülke etkilenmiş durumda. Merkez üssü Çin'den Avrupa'ya kayan virüs binlerce can aldı. Akgün ailesinin yaklaşık 7 ay önce İstanbul’dan taşınarak gittikleri İtalya’da virüs hızla yayılarak yüzlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Aile fertleri yetkililer tarafından yapılan uyarı sonrası evlerine kapanarak krizin geçmesini beklemeye koyuldu.
VOA Türkçe’den Orhan Erkılıç’a konuşan Yaşam Ecem Akgün, eşi ve kızıyla birlikte yaşadığı başkent Roma’dan gözlemlediği Corona krizi sürecini ve son durumu anlattı.
Eşinin işinden dolayı yaklaşık 7 aydır İtalya’nın Roma kentinde yaşamaya başlayan 1 çocuk annesi Yaşam Ecem Akgün, virüsün ilk olarak İtalya’nın kuzey bölgelerinde başladığını belirterek, “Vaka ortaya çıktığı zaman ilk olarak o bölgeler karantinaya alındı. Fakat bu tedbir istenilen sonucu vermedi ve virüs bölgede yayılmaya devam etti. Dolayısıyla hükumet yeni tedbirler alma yoluna giderek İtalya’nın kuzey bölgelerinin büyük kısmını karantina altına aldı. Daha sonra vakaların daha çok artmasından endişe eden İtalya hükumeti hareket kısıtlayıcı tedbirleri tüm ülkeye yaydı. Daha sonra virüsün can kayıplarına neden olmasıyla birlikte yetkililer daha katı tedbirleri devreye soktu’’ diye konuştu.
''DOĞRU ÖNLEMLER ALINDI''
İtalya yönetimi tarafından alınan tedbirlerin vatandaşlar olarak halk sağlığı açısından faydalı olduğunu düşündüğünü aktaran Akgün, “Virüsün dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, İtalyan ekonomisini ve halkın psikolojisini olumsuz etkilediğini görüyoruz. Bizler burada yaşayan Türkler olarak İtalya’nın uyarıları zamanında yaptığını ve doğru önlemler aldığını düşünüyoruz. Alınan önlemler Çin hükümetinin aldığı önlemlerle benzerlik gösteriyor. Çin aldığı tedbirlerle başarıya ulaştığı için aynı politika burada da uygulandı. Halkın tepkisine gelecek olursak eğer, burada yaşayan halk en başta durumun ciddiyetinin farkında değildi. Herkes görüşmelere, buluşmalara bir süre devam etti. Fakat gördük ki halk kulak vermediği için durum iyiye gitmemeye başladı. Vakanın görüldüğü kişi sayısı ve ölümler arttı. Tabii ölüm sayılarının artmasını İtalya’nın yaşlı nüfusuna da bağlayabiliriz’’ ifadelerini kullandı.
''MASKE BULMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ''
İtalya’nın gelişmiş bir ülke olmasına rağmen vatandaşların virüse karşı kullanacakları maskeleri bulmakta güçlük çektiklerini belirten Akgün, “Tüm bunların yanında İtalyanlar’ın sağlık siteminde göstermiş olduğu başarıyı da kutlamak gerekir. Hükumet virüsün bulaştığı ve ölümlere sebep olduğu kişilerin sayılarını şeffaf bir şekilde aktarıyor. Her akşam aynı saatte bu bilgilere ulaşmak mümkün. Ancak endüstrinin bu kadar gelişmiş olduğu bir ülkede maske bulamama gibi bir sorun var. Şu anda İtalya’da maskesi olmayan o kadar çok insan var ki. Böyle gelişmiş bir Avrupa ülkesinin maske bulamaması bir ironi diye düşünüyorum. Şu an için alınan tedbirlerin bizi koruduğunu düşünüyoruz. Yaşadığımız şehir olan Roma’nın bulunduğu Lazio bölgesinde vaka sayıları Milano’nun bulunduğu Lombardiya bölgesine göre oldukça düşük. Zaten İtalya içerisinde bir şehirden başka bir şehre ulaşmak yasaklardan dolayı mümkün değil. Tedbirler nispeten zamanında alındığı için virüsün etkisinin azalacağını düşünüyoruz. O nedenle şu anda burada olmaktan tedirginlik duymuyoruz’’ şeklinde konuştu.
SLOGANIMIZ : ''EVDE KALIYORUM''
Şu anda İtalya’daki sloganımız ‘İo resta a casa’ yani ‘‘evde kalıyorum’’. Biz de hükumetin bu çağrısına kulak vererek gerekli olmadıkça dışarıya çıkmıyoruz. Sadece ihitiyaç durumunda eşim ve ben sırayla markete gidip geliyoruz. İstediğimiz ürüne istediğimiz markette kolayca ulaşabiliyoruz. Bir yağmalama söz konusu değil. Mesai saatlerinde tüm gerekli işletmeler, bankalar, postaneler, eczaneler ve marketler açık bir şekilde hizmet vermeye devam ediyor. Bunun yanı sıra kapalı alanlara girerken bir metre mesafe uygulamasına devam ediyoruz. Umuyoruz ki kısa süre içerisinde herşey yoluna girecek. Biraz sabır ve sağduyuya ihtiyacımız var bu süreçte. Umuyorum ki yeniden sokağa çıkarak sevdiklerimizle sohbet edip birlikte yemek yiyebileceğiz. Kendim için en büyük isteğim tekrar sabah evden çıkarak kızımı okula bırakabilmek. Türkiye’ye dönmeyi düşünmüyoruz çünkü eşim burada çalışıyor. Ancak şunu belirtmeliyim ki Türkiye’nin birçok Avrupa ülkesiyle uçuşları çift yönlü durdurması ve dolayısıyla ailevi acil bir durumda, Türk vatandaşı olarak Türkiye’ye gidemeyecek olmamız bizi düşündürüyor.