IŞİD Tel Abyad'da nasıl yenildi ?
IŞİD ile YPG arasındaki savaşta Tel Abyad, YPG'nin eline nasıl geçti ?
IŞİD, YPG (Halk Savunma Birlikleri) ve bazı silahlı muhalif güçlerin Tel Abyad'a girmesinden sonra, ikısa bir süre içinde, yoğun çatışmalar olmadan yenilgiye uğradı. Şaşırtıcı bulunan bu durumun birkaç nedeninin bir araya gelmesiyle oluştuğu düşünülüyor.
Suriye ve Irak topraklarının önemli bir bölümünü elinde tutan IŞİD, Irak veSuriye'deki askeri operasyonlar ve koalisyon güçlerinin saldırılarına rağmen son dönemde de çeşitli kazanımlar elde etmeyi sürdürdü. Suriye'deki Palmira ilçesi ve Irak'taki Ramadi kentlerinin örgüt tarafından ele geçirilmesi bunun en önemli göstergeleri.
Ancak yine aynı dönemde IŞİD; sınır bölgesi olması, Rakka'yla bağlantısının bulunması ve Kobane ile Cizre kantonlarının arasında yer alması nedeniyle stratejik öneme sahip olan Tel Abyad'da büyük bir yenilgi yaşadı.
Mayıs ayında başlayan operasyonlar dizisi
Öncelikle Tel Abyad'ın düşüşünün YPG'nin bölgede Mayıs ayında başlattığı operasyonların son halkasının sonucunu olduğunu belirtmek gerekiyor.
YPG, Suriye'nin kuzeyinde son süreçte kendi kendini ilan eden kantonlardan biri olan Cizire Kantonu'nun batısında, 6 Mayıs itibariyle 'Şehit Rubar Qamışlo Hamlesi' adıyla bir dizi operasyon başlattı.
Bu operasyonlarda farklı cephelerde IŞİD adım adım geriletildi. Operasyonlar sırasında IŞİD'in önemli kayıplar verdiği bildiriliyor. YPG'nin açıklaması bu sayının 500'ün üzerine olduğu yönünde.
Zamana yayılan ve farklı cephelerden IŞİD'i sıkıştıran bu stratejin IŞİD'i önemli ölçüde geriletti.
Adım adım IŞİD'i kuşatma stratejisi
Tel Abyad'ın güneyinden ve doğusundan yapılan operasyonlara ek olarak, batıda, yani Kobani'nin doğusunda da operasyonlar yapıldı. Kobani'deki güçler de Tel Abyad'a doğru ilerledi. Son aşamada Tel Abyad, doğu, batı ve güneyden kuşatılmış oldu.
Daha önce aylar boyunca Kobani'deki çatışmaları izleyen Barzan İso, bu son operasyonları ve Tel Abyad'ın düşürülmesini de izlemiş bir gazeteci. Konuştuğumuz İso, bu operasyonlarda, özellikle Til Tamir veAbdülaliz Dağı cephelerinde çok yoğun çatışmalar olduğunu söylüyor.
İso'ya göre IŞİD buradaki çatışmalarda en deneyimli militanlarını kaybetti ve böylece Tel Abyad'a uzanan daha kuzey bölgesinde direnme gücünü yitirdi. Gazeteci, "Operasyonlar sırasında YPG günde 10-15 kilometre ilerliyordu" diyor.
IŞİD'in Tel Abyad'daki militanlarının görece deneyimsiz oldukları belirtiliyor.
Gazeteci Amed Dicle bu kadroların farklılığına dikkat çekenlerden: "IŞİD'in genel bir tarzı var. İşgal ettiği yerlere dışarıdan getirdiği bir kaç elemanını bırakıyor sonra o yereldeli insaları kendisine dahil ediyor. Tel Abyad'da da böyle yaptı. Ama bu hatayı fark ettiğinde iş işten geçmişti."
Hafta içinde BBC'de yayınlanan analizinde IŞİD'in askeri stratejisini inceleyen Orta Doğu uzmanı araştırmacı Bill Law, BBC Türkçe'ye Tel Abyad'ı değerlendirirken YPG'nin son stratejisinin IŞİD'inkine benzer olduğunu söylüyor:
"YPG, onlarca köyü IŞİD kontrolünden kurtarırken şansı açıktı. Peşmerge güçlerinin biraraya gelip Musul ve Şengal'de IŞİD üzerinde oluşturdukları baskıdan da faydalandılar. IŞİD şimdi kendisini, başarılı bir şekilde uyguladığı kuşatma stratejisinin aynı türündeki stratejinin altında buluyor."
Koalisyon uçaklarının etkin ve sahayla koordineli bombardımanı
Tel Abyad'ın IŞİD'den geri alınması sürecinde koalisyon uçaklarının yoğun bombardıman yaptığı bildiriliyor.
Tanıklık ve açıklamalara bakıldığında koalisyon uçaklarının, karadaki operasyonlarla sıkı bir koordinasyon içinde yer aldığı anlaşılıyor.
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Josh Earnest Tel Abyad'ın ele geçirilmesi ardından, "Bu, koalisyonumuzun; karada becerikli, etkili yerel savaşçıları destekleyebildiğinde IŞİD'e karşı önemli bir ilerleme sağlayabileceğinin göstergesi" demişti.
Orta Doğu uzmanı Bill Law, "Şüphesiz, müttefiklerin hava desteği olmadan Tel Abyad'ın kurtuluşu gerçekleştirilemezdi ama YPG de birkaç aydır IŞİD'e karşı azmini ispatlamış bir savaşçı güç" diyor.
Barzan İso, çatışmaları izlerken koalisyon uçaklarının verdiği desteğin "yüksek düzeyde olduğunu" fark ettiğini söylüyor.
İso, "Örneğin Tel Abyad'da havada dört uçak gördüm. Bir tanesi keşif uçağıydı. Uçaklar 24 saat havadaydı" diyor.
'IŞİD'liler telsiz konuşmalarında yardım istedi, olumsuz cevap aldı'
Suriye'deki muhaliflere yakın bir çizgide bulunan, İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları için Gözlemevi (SOHR) Genel Müdür Rami Abdurrahman, BBC Türkçe'ye, Tel Abyad'ın yapısı nedeniyle koalisyon uçaklarının bombardımanı sonucu IŞİD'lilere Rakka'dan yardım gidemediğini, Kürt güçlerin bölylece köy köy ilerlediğini, sonuçta Tel Abyad içinde sadece yaklaşık 150 IŞİD militanı kaldığını söylüyor.
Abdurrahman, IŞİD'lilerin yardım çağrılarına dair telsiz konuşmalarını dinlediklerini belirtiyor: "Kürtler orayı almadan yaklaşık 10 gün önce bazı IŞİD'lilerin telsiz konuşmalarını dinledik. Bir kişi Rakka"ya 'Şu an kuşatma altındayız, desteğinize ihtiyacımız var' dedi. Cevaplayan kişi, 'Sizi destekleyemeyiz çünkü uçaklar yerdeki her türü hareketi vuruyor' dedi. Aynı şey Tel Abyad'da da oldu, telsizle yardım istediler, 'Yardım edemeyiz' cevabını aldılar. Sonra ilk kişi 'Suriye'ye cihad için geldik. O zaman ölürüz. Şehit oluruz' dedi."
"Tel Abyad düştükten sonra bazı IŞİD'liler Tel Abyad'dan kaçmaya çalıştılar ama en az 40'ı hava saldırılarıyla öldü."
Bu arada Halep'in kırsal kesiminde IŞİD ile Nusra Cephesi arasında başlayan ve bölgede geniş bir alanda yaşanan çatışmaların da, IŞİD'in Tel Abyad'a yardım göndermesini etkilediği düşünülüyor.
Muhalif gruplar faktörü
Bunlara ek olarak Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'e karşı kurulan Burkan El Fırat adlı çatı örgütünün parçası olan grupların da operasyonlarda etkisinin olduğu görüşü de var.
Barzan İso bazı cephelerde bu grupların önemli bir payının olduğunu belirtiyor.
Batı cephesindeki çatışmalarda Burkan El Fırat yer alırken Tel Abyad içindeki çatışmalarda Liwa el Tahrir grubunun da bulunduğu biliniyor.
YPG'nin açıklamarında da bu gruplara teşekkür edildiği dikkat çekiyor.
Sürekli sahadaki muhaliflerden bilgi alan SOHR Genel Müdür Rami Abdurrahman'a göreyse Tel Abyad'ın alınmasına kadar uzanan süreçte bu grupların etkisi oldukça kısıtlı oldu.