İran Cumhurbaşkanı'nın Avrupa turu İran'ı karıştırdı !
Ruhani'nin İtalya ve Fransa ziyareti, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in "direniş ekonomisinin hançerlenmesi" olarak değerlendirildi.
İran'dan yayın yapan entekhab.ir haber sitesine göre, Mehdi Dostları Eğitim Kültür Merkezi'nde 1. Yumuşak Savaş Çalıştayı'nda konuşan İran Devrim Muhafızları Milis Teşkilatı (Besic) Komutanı Tuğgeneral Muhammed Rıza Nakdi, "İran, Dini liderin (Ayetullah Ali Hamaney) uyardığı nüfuz belasıyla karşı karşıyadır. Bu tehlikenin İran rejimini zayıflatmak için çeşitli metotları var" dedi.
"İŞGALCİ KOMUTANIN ÇİZMESİ ALTINDA.."
Nakdi, "Roma ve Fransa seferi direniş ekonomisini hançerlemekti. Bunun devamı, ülkedeki fen ve teknoloji fakültelerini kapatmaktır" dedi.
Ruhani'yi Fransa'da resmi törenle dışişleri bakanının karşılamasını eleştiren Nakdi, "İtalya'da, işgalci komutanın çizmesinin heykeli altında basın toplantısı düzenlenmesi de nüfuzun neticesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Nakdi, "Medyada yer alan, Airbus'dan 128 milyar dolar tutarında uçak alımı psikolojik savaştır. Ülkeye yük getirecek bu iş, işsizliğe de çare değildir" ifadelerini kullandı.
Toplumsal kabullerin değiştirilmesinin düşmanın asli rolü olduğunu vurgulayan Nakdi, şunları kaydetti:
"Besic aşırıdır, onlar kezzap atar, Suudi Arabistan elçiliğine girerler demek, Batılı yaşam tarzıyla refaha ulaşmak, ABD'yle ilişkiler kurarak İran'ın bilimsel, teknolojik ve ekonomik gelişmesini sağlamak ve ABD'nin siyasetinin değişmesi gibi görüşleri ortaya atmak, düşmanın işidir."
26 Şubat'ta düzenlenecek İran Meclisi ve Uzmanlar Meclisi seçimlerinde nüfuz tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirten Nakdi, muhafazakarlara birlik çağrısında bulundu.
CEVAD ZARİF: ÜLKEMİZ ZARAR ETMEDİ
Öte yandan, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Nükleer Anlaşmanın Ardından Fırsatlar Konferansı'ında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin Avrupa ziyaretini eleştirenlere yanıt verdi.
Zarif, "Nükleer anlaşmalarda kazanılan zaferden sonra gün çekişme günü değildir. Görüşmeler bir anlaşma süreciydi, geçti. Her anlaşmada bir tarafın teslim olması değil karşılıklı alıp verme söz konusudur. Bu alıp vermede ülkemizin zarar etmediğine inanıyoruz. Bugün elimize geçirdiğimiz imkanı eleştirmektense ondan istifade etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
"SAHTE MUHAFAZAKARLIK"
Genç muhafazakar milletvekil adaylarından Vahid Yaminpur, konuşmasında Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve hükümetinin, ülke için en büyük tehlike olduğunu iddia etti.
İran'ın bir kez daha Batıcılık ve neoliberalizm akımıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Yaminpur, "Bu akım her ne kadar açıktan açığa olmasa da ülkenin bağımsızlığı konusunda perde arkasında görüşmeler yapıyor. İran'ın, ABD'nin bir eyaleti ve yeni dünya düzeninin bir parçası olmasını istiyorlar" ifadesini kullandı.
Nükleer müzakerelerin bu minvalde geçtiğini savunan Yaminpur, "Aldığımız duyumlara göre Batı ile müzakerelerde bundan sonra devrim ve değerlerinin ele alınacağı görüşmeler başlayacak. Bu girişimlerin bilim, üniversite ve medya alanında başlandığına dair bilgiler ediniyoruz" şeklinde konuştu.
Yaminpur şöyle devam etti:
"Bu akımın programı, Dini lider Ali Hamaney'in belirtiği üzere ülkeye nüfuz etmektir. Bazıları nüfuzu sadece bir gazetecinin casusluğuna indirgiyor. Asıl bu değil. Nüfuz, devrim değerlerini müzakere masasında görüşebilme şartlarını hazırlamaktır. Nüfuz, Batı ile uzlaşmaktır. Bu hedefe ulaşmaları için istifade ettikleri grup reformistlerden daha çok sahte muhafazakarlar olacaktır. Akıllarını kullanmaktan yoksun, yıkıcı ve pahalıya mal olan reformistler yerine sahte muhafazakarlar bu alanda kullanılmaya daha uygunlar. Şu anki Mecliste de bu tip kişilerin varlığına şahit olduk. Muhafazakar görünümlü ancak gerçekte muhafazakarlara zarar veriyorlar. Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük tehlike budur."