İngiltere'nin arşivindeki gizli belgelerde Türkiye ayrıntısı

İngiltere Ulusal Arşivleri tarafından yayınlanan belgeler, Rusya ve Türkiye ile ilgili çarpıcı bazı tarihsel gerçekleri su yüzüne çıkardı. Buna göre; İngiltere Savunma Bakanlığı'nın teklifi destek bulsaydı, Rusya 25 yıl önce NATO'nun "yedek üyesi" olabilirdi.

İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre; dönemin Savunma Bakanı Malcolm Rifkind tarafından strateji zirvesinde sunulan plan, Kremlin’in NATO’nun doğuya doğru genişlemesine yönelik duyduğu şüpheyi dağıtmayı hedefliyordu.

Sir Malcolm Rifking, Chequers’taki dış politika seminerinde sunduğu 10 sayfalık öneride, Rusya’nın kaygılarını gidermek için muhtemel çözümün NATO’ya yedek üyelik kategorisi oluşturmak olduğunu savunuyor. Fakat bu statü, NATO Antlaşması’nın “Bir NATO üyesine yapılan saldırı, tüm üyelere yapılmıştır” şeklindeki 5’inci maddesini içermeyecekti.

Toplantıda dönemin Başbakanı John Major, Dışişleri Bakanı Douglas Gurd ve Maliye Bakanı Ken Clarke gibi isimler bulunuyordu. Clarke, Rusya’nın NATO’ya dahil edilmesi fikrini ‘gülünç’ olarak nitelendiriyor ve teklif seminerde hiç destek bulmuyor.

TÜRKİYE’Yİ DE İLGİLENDİREN BİLGİ

Öneriye Dışişleri Bakanlığı da temkinliydi. Rusya ve NATO arasında yeni bir ilişki geliştirmek için yapılacak bir anlaşma, pekala gerekebilirdi, fakat “bu ilişki, Rusya’nın bir gün NATO üyesi olabileceği yolundaki boş bir beklentiye dayanmamalıydı.”

Dışişleri’nin görüşü şöyleydi: “NATO bağlamında AB’nin kendini Türkiye ile ilgili soktuğu pozisyonu tekrarlamamalıyız. Bu pozisyon, niyeti olmadığı halde Türkiye’ye AB’ye girme umudu vermekti. Bu durum son derece istikrar bozucu olabilir.”

SOĞUK SAVAŞ BİTMİŞTİ AMA…

1995 yılında Boris Yeltsin Devlet Başkanı’ydı ve Soğuk Savaş sona ermişti. Rusya daralan uluslararası sınırları sindirmeye çalışırken, ilişkiler dalgalı bir seyir halindeydi.

İngiliz arşivlerinden çıkan belgelerde, Rusya lideri Yeltsin, Kanada, Halifax’daki zirvede Batılı liderleri NATO’nun genişleme planını Rusya seçimlerinin ertesine atmaya iknaya çalışıyordu, çünkü “kamusal tartışmalar sorun çıkarabilirdi.”

Yeltsin’in kötüye giden sağlığı ve aşırı alkol alışkanlığı otoritesini tehlikeye atıyordu. Rus lider, önceki yıl kalp krizi ve alkolizm dedikoduları arasında İrlanda’da mola veren uçaktan inememişti.

TOPLANTIDA ÇOK ALKOLLÜYDÜ

Temmuz 1995’te Moskova Büyükelçiliği, Yeltsin’in uzun süredir devam eden bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldığına ilişkin bir iç yazışma yazışma gerçekleştiriyor.

Sonrasında, Boris Yeltsin, ABD’li diplomatlara göre; New York, Hyde Park’taki Roosevelt evinde “yalpaladı”, “tıknefes kaldı” ve “kızardı”. Yeltsin’in o gün “açgözlü bir şekilde şarap ve bira tüketti, konyak olmadığı için üzüldü. Yardımcılarından biri fazla olduğunu düşünerek elindeki şampanya kadehini aldı. Clinton’la düzenlediği basın toplantısında da Yeltsin alkolden dolayı neşeliydi.”

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, “Yeltsin’in Ölümü İçin Beklenmedik Plan” başlıklı bir not da yazmış. Notta, “Yeltsin’in Rus erkekleri için beklenen ortalama yaşam süresinden (58) altı yaş daha yaşlı olduğu ve üç buçuk ay içerisinde iki kez kalp krizi geçirdiği” yazılmış.

Sonraki Haber