Haşdi Şabi’nin Telafer yalanı çöktü
İran destekli Haşdi Şabi'nin Telafer'e saldırı hazırlığında olduğu yönünde çıkan haberlerin algı operasyonu olduğu tespit edildi.
Türk istihbarat birimleri, Musul operasyonu çerçevesinde Irak’taki gelişmeleri yakından takip ediyor. Güvenlik birimleri, istihbaratın tespitlerine dayalı özet bir değerlendirme raporu hazırladı. Değerlendirmede, şu tespitler dikkat çekti: “Haşdi Şabi’ye ait yaklaşık 8-10 bin kişilik gönüllü halk topluluğundan oluşan birliklerinin Telafer’e saldıracakları haberleri birkaç gündür basına kasıtlı olarak verilmektedir. Bu gelişmeler bölgedeki güvenilir kaynaklar tarafından yakinen takip edilmektedir.”
Mesafe 100 kilometre
“Bölgeden alınan son bilgiler; Haşdi Şabi’ye ait bu unsurların Hadar kuzeyinde oldukları, ancak Telafer-Hadar kuzeyi arasında bulunan bu hatta (Telafer’e tek gidiş istikameti) Mıhallebiye ve Talabtah adlı iki yerleşim yerinde DEAŞ’ın çok güçlü olduğu ve özellikle DEAŞ’ın Mıhallebiye bölgesinde bu tür saldırılara yönelik olarak büyük bir tahkimat yaptığı uzun bir süreden beri bilinmektedir. Buradan hareketle, Haşdi Şabi’ye ait 8-10 bin kişilik gönüllü topluluğundan oluşan birliklerin Telafer’e olan mesafesi 75-100 km arasındadır.
Sadece zaman zaman Irak Güvenlik Kuvvetlerine ait hava kuvvetlerince sınırlı desteklenebilen ve Koalisyon Güçlerince desteklenmeyen bu gücün ateş desteği ve tahkimatla DEAŞ tarafından güçlendirilmiş olan Mıhallebiye ve Talabtah bölgelerini geçerek Telafer’e varması askeri açıdan çok zor ve başarılı olacakları varsayılsa bile uzun zaman alacak olmasına rağmen basında bu şekilde çok abartılı olarak verilmesinin altında psikolojik bir harbin uygulanmak istendiğini ortaya koymaktadır.”
‘Telafer’e çok uzaktalar’
“Şu anda mevcut durum Haşdi Şabinin bugün (dün) başlattığı operasyon Kayyare-Musul Şehir Merkezi yolu ile Ayn El-Cehş arasındaki bölgede icra edilmektedir ve şu an için Telafer’e oldukça uzak bir mesafededir. Zira basında Haşdi Şabi’ye bağlı güçlerin ‘ele geçirdiler’ dedikleri yerler zaten iki haftadan beri ele geçirmiş oldukları yerler olup yeni değildir. Bu fason durum bölgede Haşdi Şabi’ye hizmet eden yerel haber kaynaklarının bu tür haberleri uluslararası basına gerçekmiş gibi vermelerinden kaynaklanmaktadır.”