''Erdoğan, Trump'a teslim olmak zorunda kalacak''

İngiliz Guardian gazetesinin ekonomi editörü Larry Elliott, "Erdoğan, kazanamayacağı bir savaşı sürdürerek ekonomiye zarar verdiği için Brunson konusunda Trump'a teslim olmak zorunda kalacak" diye yazdı.

İngiliz Guardian gazetesinin ekonomi editörü Larry Elliott, gazetede bugün yayımlanan analizinde Türk ekonomisindeki sorunları ele aldı. Larry Elliott, Türkiye'nin bu sorunları aşmak için zamanının ve seçeneklerinin tükendiğini, bunun önümüzdeki günlerde bütün finans piyasalarını olumsuz etkilemesi ihtimalinin bulunduğunu yazdı.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Elliott, yazısının başında 2008 yılındaki küresel finans krizini hatırlatıyor ve Avrupa ile ABD'deki bankaları vuran kriz öncesinde, merkez dışındaki ülkelerde krizler yaşandığını belirtiyor.

Yazara göre; Meksika'dan Endonezya'ya, Brezilya'dan Arjantin'e gelişmekte olan piyasalar 15 yıllık bir süre içinde birbiri ardında krizler yaşadı ancak bu ülkelerde gelen uyarı sinyalleri dikkate alınmadığı için 2008'e gelindi.

"Türkiye bunun için önemli" diyor Elliott ve ekliyor:

"Türkiye'ninki şimdilik yerelleşmiş bir kriz gibi görünebilir ancak kriz, bundan daha ciddi bir hal alma potansiyeline sahip."

Türkiye'nin birçok gelişmekte olan ülke gibi ABD'de faizler düşükken, dolar üzerinden yoğun borç aldığını, böylece büyümesini kredilere bağladığını ancak ABD Merkez Bankası'nın faizleri artırması ve doların güçlenmeye başlamasıyla bu büyümenin kırılgan bir hal almaya başladığını belirtiyor Elliott.

Bu dönemde ayrıca ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin de kötüleştiğini hatırlatıyor.

“ERDOĞAN, TRUMP'A TESLİM OLMAK ZORUNDA KALACAK”

Guardian editörüne göre Türkiye'nin, hali hazırdaki ekonomik açmazdan kurtulmak için buna neden olan üç nedenin üstesinden gelmesi gerekiyor:

"Aşırı ısınan ekonomi, Erdoğan'ın Haziran'da seçilmesinden sonra Merkez Bankası'nın, artan fiyatlarla ilgili gerekli önlemleri almasını engellemesi ve ABD ile yaşanan sorunlar."

Elliott yazının sonunda Türkiye için seçeneklerin ve zamanın tükendiği yorumunu yapıyor:

"Erdoğan, kazanamayacağı bir savaşı sürdürerek ekonomiye zarar verdiği için Brunson konusunda Trump'a teslim olmak zorunda kalacak. Kurun hiperenflasyona neden olacak şekilde tamamen çökmesini engellemek için zor ve halkın beğenmeyeceği önlemleri kabul etmesi gerekecek.

"Şimdiye kadar yaptıklarına bakılırsa, Erdoğan'ın bir sonraki adımı sermaye kontrollerini dayatmak olacak. Ancak bu, IMF'nin bir kurtarma paketiyle desteklenmeden işe yaramayacak. Ya buna başvurulacak ya da Merkez Bankası şok ve dehşet içinde kalacak. Türkiye'nin seçenekleri ve zamanı azalıyor. Ve bu, hepimizi kaygılandırmalı."

ALMAN BASINI NE DİYOR ?

Türkiye’nin sürüklendiği ekonomik krizin nedenleri ve Ankara ile Washington arasındaki gerginlik Alman gazetelerinin öne çıkardığı yorum konuları arasında yer alıyor.  Deutsche Welle Türkçe, Alman basınındaki bu haberleri aktardı.

Süddeutsche Zeitung‘un ABD ile Türkiye arasındaki karşılıklı güvensizliğin nedenlerine yer verdiği yorumu özetle şöyle:

"Donald Trump ile kavgaya tutuşması Türkiye'nin talihsizliğidir. Bu durumda çekişmenin nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek zorlaşıyor. Güç, gurur ve ön yargı gibi kavramları kullanmayı ABD Başkanı da çok seviyor. Ankara ile Washington arasındaki güvensizlik uzun zamandır devam ediyor. Suriye'deki savaş ve 2016 yılındaki darbe teşebbüsü güvensizliği daha da arttırdı. Erdoğan, Fetullah Güven'i himaye ettiği için ABD'nin de darbeden sorumlu olduğunu söylüyor. Trump, Türkiye'de bu yüzden tutuklanan papazı zorla serbest bıraktırmaya çalışıyor. Darbe teşebbüsünün perde arkası henüz tam olarak aydınlatılamadığı için komplo teorilerinin sonu gelmiyor. Ancak bu, iki NATO müttefikinin birbirlerinden her türlü kötülüğü bekledikleri gerçeğini değiştirmez.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung Amerikan Doları'nın dünya piyasalarındaki egemenliğini mercek altına alıyor:

"Türkiye Cumhurbaşkanı'nın dünya devletlerine yaptığı, milli para birimlerini kullanarak Dolar'ın dünya ticaretinin finansmanındaki hâkimiyetine son verme çağrısı daha önce Çin'den de gelmişti. Bu çağrının kısa vadede gerçekleşme şansı bulunmuyor. ABD'nin ekonomik, siyasi ve askeri gücünden kaynaklanan Dolar hâkimiyeti uluslararası finans piyasalarında o kadar büyük ki Trump Dolar'ı silah olarak kullanmaya devam edecek ve Erdoğan'ın Dolar'la aldığı borçları ödemekten başka çaresi kalmayacaktır. Eski Hazine Bakanı John Connally'nin ABD'nin partnerlerine söylediği şu sözü hatırlatmakta yarar var: Dolar bizim paramız, ama sizin probleminiz.”

Leipziger Volkszeitung gazetesinde şu satırları okuyoruz:

"Türkiye sorunlarının büyük bölümünden bizzat sorumludur. Paranın ucuz olduğu yıllarda yapısal reformları ihmal eden Türkiye şimdi yatırımcının başka alanlarda değerlendirmek üzere parasını çekmesine seyirci kalmak zorunda. Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden ve Birliğin kurallarından uzaklaşması yatırımcı bulmasını daha da zorlaştırıyor. Erdoğan'ın Merkez Bankası kararlarına yön vermesi, damadı Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın silik kalması ve ABD Başkanı Trump ile takışması yatırımcıyı daha da ürkütüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de sıkıntılara tuz biber ekiyor. Cumhurbaşkanı'nın Merkez Bankası'na düşünmeden verdiği direktifler, Ankara'da onu etkili bir şekilde kontrol edecek ve gerektiğinde karşı güç olacak kimsenin kalmadığını gösteriyor.”

Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi de sıkıntıların başlıca nedeninin hükümet sistemindeki değişiklikte aranması gerektiğini yazıyor:

"Anayasa reformu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi karşıtlarının elini kolunu bağladı. Erdoğan şimdi çok sevdiği ekonomik konularda büyük bir hezimete uğruyor. Lira tepetaklak olurken, sıkıntıların artmasında yeni hükümet sistemi de önemli rol oynuyor. Avrupa Birliği ve Berlin ile ilişkilerde de Erdoğan'ın yönünü değiştirmesi gerekiyor. Ancak kurallarına uyduğu takdirde Avrupa'dan yardım bekleyebilir. Aynı zamanda gerçeği kabullendiği takdirde de. Kısacası, ‘Sultan' iflas ettiğini itiraf edebilmelidir.”

Sonraki Haber