David Cameron'dan müthiş 'dönüş'

AB'den ayrılma kararı alan İngiltere Başbakanı'ndan Türkiye hakkındaki açıklamaları 2010 yılını hatırlattı.

Britanya’da yapılan AB oylaması, bütün dünyayı şoke eden bir kararla sonuçlandı. Britanya halkı, özellikle de İngilizler yola AB’siz devam etme kararı aldı.

Hatırlatmakla yetinelim: Referandum kampanyalarında ‘ayrılık’ yanlılarını en çok besleyen konu göçtü. Böyle olunca da sıkça Türkiye konuşuldu. Hatta ‘Ayrılalım’ diyenlerin en önemli kozlarından biri, ‘Türkler geliyor’ diye özetlenecek bir söylemdi.

AB içinde kalmak için çalışan Başbakan David Cameron da bu söylemi boşa çıkarmak istiyordu. Öyle kararlıydı ki bir zamanlar yere göğe sığdıramadığı Türkiye’yi yerden yere vuruyor, bu konuşmalarda Türkiye’deki dostlarını kaybetmeyi bile göze alıyordu.

30 YIL OLMAZ 3000 YILINDA

Cameron, yaklaşık bir ay önce 22 Mayıs günü yaptığı konuşmada ‘Ayrılalım’ diyenlerin Türkiye’nin üyeliğiyle ilgili yanıltıcı bilgiler verdiğine dikkat çekti ve şöyle dedi: “Mevcut hızıyla Türkiye’nin üyeliği 3000 yılını bulur. Bunun gerçekleşmesi ihtimali bile onlarca yıl alacak ve o zamanda bile hayır diyebilecek durumda olacağız.”

Bu net tavrına rağmen, Türkiye temalı argümanlar bitmeyince Cameron benzer bir konuşmayı da 20 Haziran’a yaptı ve şunları söyledi:

“Neden İngiltere’nin Türkiye’nin üyeliğinden yana olduğunu açıklayayım. Biz Türkiye’nin Batı eğilimli bir demokrasi olmasını istiyoruz. Onların hukuk devleti olmasını istiyoruz. Gazetecileri hapse atmamalarını istiyoruz. Açıkçası şu anda bu pek iyi gitmiyor. Bu referandumda ‘Türkiye, AB üyesi olacak’ diye kimsenin birlikten ayrılma yönünde oy kullanmasını istemiyorum, çünkü bu olmayacak. İngiltere’de ya da Avrupa’da Türkiye’nin 30 yıl içinde AB’ye katılacağını düşünen tek bir uzman bile bulamam.”

6 YILDA NE ÇOK DEĞİŞMİŞ

Oysa aynı Cameron, çok değil 6 yıl önce, 27 Temmuz 2010 günü TOBB’da yaptığı konuşmada “Türkiye’nin üye olmadığı AB daha güçlü değil, daha zayıf olacaktır” diyerek Türkiye’yi yere göğe sığdıramıyordu. Kendisine İngilizce muhtelif sorular yöneltip yanıtını Türkçe ‘Tabii ki Türkiye...’ diye verdiği o konuşmasından bazı bölümleri sizin için seçtik:

HANGİ ÜLKE % 11 BÜYÜDÜ

Kendime soruyorum: Hangi Avrupa ülkesi bu yılın başında yüzde 11 büyüdü? Hangi Avrupa ülkesi 2017’ye kadar dünyada en hızlı büyüyen ekonomi olacak? Avrupa’daki hangi ülke diğer 27 AB ülkesinden daha genç bir nüfusa sahip? Avrupa’daki hangi ülke bizim bir numaralı televizyon üreticimizdir ve inşaat ve müteahhitlik sektöründen sonra dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor? TABİİ Kİ TÜRKİYE...

Kendime soruyorum: Hangi ülke, Afganistan’daki uluslararası çabalara katılımıyla dünyaya ‘Bu Müslümanlara değil, terörizme karşı bir mücadeledir’ mesajı veriyor? Hangi çoğunluğu Müslüman olan ülke bir taraftan Filistin’in haklarını savunurken diğer taraftan İsrail ile köklü ilişkilere sahip? Hangi Avrupa ülkesi nükleer politikasını değiştirme konusunda İran’ı ikna etmede en büyük şansa sahip? TABİİ Kİ TÜRKİYE...

Şüphe duyanlara... Şunu sormak isterim: Hangi Avrupa ülkesinin büyümesi hepimizin büyümesine öncülük eder? Hangi ülkenin Ortadoğu’daki güvenlik durumuna etkisi terörizmin nedenlerini ele almamıza yardımcı olur ve hepimiz için daha fazla güvenlik sağlar? Hangi ülkenin AB’ye katılımı hepimiz için daha fazla küresel etkisiyle daha güçlü bir AB yaratır? Cevap olarak basitçe şunu söyleyebilirim: TABİİ Kİ TÜRKİYE... ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM”

NEREDEN NEREYE DEMEDEN OLMUYOR

“2010 yılındaki Türkiye ile şimdiki Türkiye de bir mi? Cameron’un sorularındaki kabullerin hepsi bugün için geçerli mi” diyebilirsiniz ama insan yine de “Nereden nereye” demeden edemiyor. Cameron’ın Ankara’daki muhatapları, “Değdi mi Sayın Cameron, hem referandumu, hem Türkiye’yi kaybettin” diye sitem ediyor.

Sonraki Haber