B planı da olmazsa ülke bölünebilir
İngiltere Başbakanı May'in B planı da reddedilirse ülkenin bölünebileceği iddia edildi.
İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere Parlamentosu tarafından reddedilen Brexit anlaşmasını Avrupa Birliği ile tekrar görüşmek için bugün Parlamento'dan destek arıyor.
Parlamento’da yapılacak Brexit oylaması öncesinde konuşan May, Brexit anlaşmasını milletvekillerinin onaylayacağı değişiklikleri yapabilmek için AB ile yeniden müzakere etmeden önce güçlü bir yetki ve destek istediğini söyledi.
Parlamento’dadüzenlenmesi beklenen oturumun sonunda TSİ 22:00’da Theresa May’in B planı oylanacak. May’in A planı iki hafta önce reddedilmişti.
May, Parlamento’da ikinci bir referandum için çoğunluk bulunmadığını, kendisinin de anlaşmasız Brexit veya erken seçim istemediğini, bu yüzden kendi planının desteklenmesi gerektiğini söyledi.
BREXİT’TEN VAZGEÇİLEBİLİR
May’e göre anlaşmasız Brexit’ten kaçınmanın iki yolu var: Brexit’ten vazgeçmek veya kendi planının kabul edilmesi. Muhalefet ise May’in anlaşmasının kabul edilemez olduğunu, AB ile bugüne kadar süren müzakerelerde bir ilerleme sağlanamadığını söyleyerek May’in kontrolü yitirdiğini söylüyor.
Theresa May’in planı, Avrupa Birliği’yle yeniden masaya oturarak anlaşmanın Parlamento’da en çok eleştirilen kısmı olan backstop’u değiştirmek üzerine.
Fakat Avrupa Birliği kaynakları mevcut anlaşmayı tekrar müzakere etmeyeceklerini söylüyor.
BBC Türkçe’deki habere göre, May’in teklifi bugün Parlamento’da reddedilirse, diğer milletvekillerinin teklifleri değerlendirilecek ve yarın o teklifler oylamaya açılacak.
Teklif kabul edilirse ve 13 Şubat’a kadar AB ile bir uzlaşmaya varılamazsa milletvekillerinin önerileri 14 Şubat’ta değerlendirilecek.
Milletvekillerinin teklifleri arasında anlaşmasız Brexit’i imkansız kılmayı, İngiltere’yi kalıcı olarak AB ile gümrük birliğinde ve Ortak Pazar’da tutmayı hedefleyen maddeler var.
BACKSTOP OLMAZSA ÜLKE BÖLÜNEBİLİR
“Backstop” esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık’ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere’de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık’ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.
En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti’nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti’nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016’daki referandumda Brexit’e karşı çıkan İskoçya’da 2014’ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık’ın parçalanması.
İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda’nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB’yi hem İrlanda Cumhuriyeti’ni hem de Kuzey İrlanda’daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor. Brexit sürecinin bugün itibarıyla çeşitli senaryolara açık olmasının en önemli nedeni de bu.