ABD'den Türkiye'ye PKK mektubu
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dunford, PKK ve Türkiye hakkında açıklamalarda bulundu.
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, ABD Savunma Bakanı Jim Mattis’in önümüzdeki hafta Avrupa’da Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile görüşeceğini ve Mattis’in geçen perşembe günü de Işık’a PYD/PKK’ya sağlanan silahlarla ilgili detaylı bir mektup yolladığını açıkladı.
Washington'da Ulusal Basın Kulübünün öğle yemeğine katılan Dunford, PYD/PKK'ya verilen silahlar ve bu hususta Ankara'nın tepkisine yönelik açıklamalarda bulundu.
Dunford, "ABD, Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü Kürt gruplara binlerce hafif ve ağır silah veriyor. Bu silahların DEAŞ ile mücadeleden sonra 65 yıllık NATO ortağınıza dönmeyeceğini nasıl temin ediyorsunuz?" şeklindeki bir soruya, ABD’nin Türkiye ile stratejik ilişkilerini devam etmeye odaklanmış olduğunu belirtti.
"YAPTIKLARIMIZI RUTİN BİR ŞEKİLDE RAPOR EDİYORUZ"
Son 12 ay içerisinde Türkiye’ye dokuz kez seyahat ettiğini ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile son bir yıl içerisinde 15 defadan fazla görüştüğünü aktaran Dunford şöyle devam etti:
"Biz onlara (DEAŞ’a karşı) operasyonumuzun kilit unsurlarından birinin, görevimizi Türkiye ile ilişkilerimizi bozmadan tamamlamak olduğunu aktardık. Dolayısıyla Türklerle masaya oturduk ve kaygılarını gidermek için çok sıkı bir çerçeve hazırladık. Raporlama konusunda şeffafız. Yaptıklarımızı onlara tam olarak rutin bir şekilde rapor ediyoruz. Verdiğimiz silah tipleri ile ilgili şeffafız ve Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) verdiğimizi silahların sadece ve sadece Rakka operasyonu için verildiğini ve Türkiye’ye geçmeyeceğini denetlemek üzere mekanizmalar kurduk. Dolayısıyla bu konu bizim için oldukça önemli ve stratejik bir konu. Bunun farkındayız."
PYD/PKK’ya verilen silahlar konusunda Bakan Mattis ve Bakan Işık arasında görüşmelerin söz konusu olduğunu aktaran Dunford, kendisinin de Orgeneral Hulusi Akar ile rutin bir şekilde görüştüğünü vurguladı.
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA GÖRÜŞECEKLER
Dunford, “Bakan Mattis önümüzdeki hafta Avrupa’da Türk mevkidaşı ile bir kez daha görüşecek ve bu konu üzerinden tekrar geçecek. Geçen perşembe günü de Türk mevkidaşına rutin bilgi vermek amacıyla detaylı bir mektup yazdı.” dedi.
Dunford ayrıca, ABD’nin Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı ile Merkez Kuvvetler Komutanlığının Ankara’daki temsilcilerinin de Türkiye’nin kaygılarını azaltmak üzere mevkidaşları ile çok sıkı bir temas halinde olduğunu kaydetti.
RUSYA'YA YANIT
Dunford, Rusya’nın Suriye’deki ayrışma kanalının askıya alınması ve Fırat'ın batısına geçen uçakların vurulabileceği açıklamasına, "Kuvvetlerimizin orada başının çaresine bakacak kabiliyete sahip olduğuna güvenim tam" sözleriyle cevap verdi.
Dunford, Rusya ile Suriye’de kuvvetlerin güvenli ayrışması için kurulu olan iletişim kanalının bu sabaha kadar etkili bir şekilde kullanıldığını ve söz konusu kanalın önümüzdeki saatlerde tekrar kurulması için çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Söz konusu kanalın 18 ay boyunca sahadaki özellikle de havadaki kuvvetlerini koruma konusunda etkili olduğunu ifade eden Dunford, iletişim kanalının çalışmasının operasyonlar bakımından önemli olduğunu söyledi. Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamayı medyadan öğrendiğini ifade eden Dunford, konuyla ilgili diplomatik görüşmelerin devam ettiğini aktardı.
İLETİŞİM DEVAM EDİYOR
Bollou'nın, "Rusya’nın ABD kuvvetlerini vurmayacağına ne kadar eminsiniz?" şeklindeki sorusuna Dunford, "Bizim harekat merkezimiz ile Rusya Federasyonu’nun harekat merkezi arasındaki iletişimin devam ettiği konusunda eminim. Kuvvetlerimizin orada başının çaresine bakacak kabiliyete sahip olduğuna güvenim tam." diye cevap verdi.
Dunford, bölgede bir olay olduğunda ABD ile Rusya'nın iletişim kanalları üzerinden birbiriyle iletişime geçmesi gerektiğinin altını çizdi. Amerikalı komutan, ABD'nin Suriye savaş uçağını düşürmesinin yasal zemininin, "kuvvet koruma kapsamında Kongre tarafından 2001 yılında verilen Askeri Güç Kullanma Kanunu olduğunu" dile getirdi.
ABD savaş uçakları dün PYD/PKK’nın öncülük ettiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG) unsurlarına ateş açması üzerine bir Suriye SU-22 savaş uçağını düşürmüş, Rusya Savunma Bakanlığı da ABD ile kuvvet ayrışma kanalını askıya aldığını ve Fırat Nehri'nin batısına geçen koalisyon uçaklarının vurulacağını açıklamıştı.