ABD’de fentanil ölümlerinde tarihi artış
ABD’de aşırı doz fentanil kullanımından yaşanan ölümler tarihi zirvesine ulaştı. Ülkede ilk kez bir yılda aşırı doz ilaç kullanımından hayatını kaybedenlerin sayısı 100 bine ulaştı.
Fentanil bir tür opioid. Opioidler, vücutta morfin etkisi yapan ve genelde analjezik olarak kullanılan kimyasal maddeler olarak tanımlanıyor, bağımlılık yaratabiliyorlar. Morfin ve kodein gibi reçeteli ilaçların yanı sıra, eroin de bir opioid.
Fentanil, aşırı ağrı durumunda doktor tarafından reçeteyle yazılabilen bir ilaç; ancak yasa dışı örgütler tarafından da üretip satılıyor.
Amerikan Uyuşturucuyla Mücadele Kurumu’na (DEA) göre Çin’den getirilen kimyasallar kullanılarak üretilen yasa dışı ilaçlar Meksika’dan ülke sınırlarına sokuluyor.
2010 yılında 40 binden daha az kişi aşırı doz ilaç kullanımından hayatını kaybetmişti; bu ölümlerin yüzde 10’undan azı fentanil kullanımı kaynaklıydı.
O zamanlar ölümlerin nedeni daha çok eroin ya da reçeteli opioid kullanımıydı.
California Los Angeles Üniversitesi (UCLA) tarafından bu hafta yayımlanan ve 2010-2021 yılları arasında aşırı doz yüzünden yaşanan ölümleri inceleyen bir araştırma ise ortaya çıkan vahim tabloyu ortaya koydu.
BBC muhabiri Nadine Yousif’in haberine göre veriler, fentanilin ABD’de aşırı doz ölümlerde etken bir madde olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, yasa dışı üretilen fentanilin ABD’de “benzeri görülmemiş bir aşırı doz krizi yarattığını” aktarıyor.
Hawaii’den Alaska ve Rhode Island’a kadar ABD’nin bütün köşelerinde fentanil görüldüğü belirtilirken bu madde yüzünden yaşanan ilk ölümlerin 2015 yılında gözlendiği ifade edildi.
BAŞKA MADDELERLE BERABER KULLANILIYOR
Araştırmada fentanil ile kokain ve metamfetamin gibi başka bir uyarıcı maddenin beraber kullanılmasından ötürü yaşanan ölümlerin de artış gösterdiği ortaya çıktı.
Kim Blake, 6 yıl önce 26 yaşındaki oğlu Sean’ı kazara gerçekleşen bir fentanil doz aşımı yüzünden kaybetti.
Kendisi de hekim olan Blake, oğlunun arada sırada kokain kullandığını, ancak toksikoloji raporunda sisteminde sadece fentanilin görüldüğünü belirtti.
Blake, çok sayıda kişinin fentanili bir başka uyarıcı madde ile beraber kullandığını öğrendiğini ekledi.
İLK BAŞTA KİMSE İSTEMİYORDU
Araştırmanın yazarlarından ve UCLA Tıp Fakültesi'nde görevli olan Prof. Chelsea Shover, fentanilin ABD’ye yasa dışı ilaç olarak ilk geldiğinde “kimsenin bu maddeyi istemediğini” ancak sentetik opioidlerin diğer ilaçlara kıyasla üretiminin daha ucuz olması nedeniyle yaygınlaştığını vurguladı.
Yüksek oranda bağımlılık yaratması dolayısıyla, madde kullanımıyla mücadele eden kişilerin acı verici geri çekilme krizleriyle karşı karşıya kaldığında kullanmayı tercih ettiği belirtiliyor.
ABD'de Alaska, West Virginia, Rhode Island, Hawaii ve California gibi halihazırda yüksek madde kullanımının olduğu eyaletlerde, fentanil ve bir başka uyarıcı madde kullanımı yüzünden gerçekleşen ölümlerin sayısı yüksek.
SADECE BEYAZLARA İLİŞKİN BİR SORUN DEĞİL
Opioid krizinin eskiden beyazlara ilişkin bir sorun olarak algılandığını vurgulayan Shover’a göre ise araştırmaları fentanil ve bir başka ilacın kullanımı dolayısıyla hayatını kaybeden Afrika kökenli Amerikalıların da oranının bir hayli yüksek olduğunu gösteriyor.
Ohio eyaletinin Cincinnati şehrinde, Afrikalı Amerikalı topluluklarda görülen doz aşımı ölümlerin artması üzerine çalışan A1 Stigma Free organizasyonundan aktivist Rasheeda Watts-Pearson da benzer bir gözlemde bulunuyor.
Berberleri, barları, marketleri ve manavları dolaşan Rasheeda Watts-Pearson, tarihi olarak ırk ve etnik azınlıklarda görülen sağlık sistemi eşitsizliklerinin bu mevzuda da kendini gösterdiğini aktarıyor.
Watts-Pearson, opioid kriziyle ilgili bilinçlendirme çalışmalarında hep beyazların kullanıldığını aktarıyor.
Watts-Pearson’a göre fentanilin izlerinin bulunduğu uyuşturucuların sokaklarda satılması ölümlerin artmasına yol açıyor:
“Savcının ofisi, fentanil izlerine rastlanan kokain ve hap yüzünden gerçekleşen aşırı doz ölümlerle dolup taşıyor.”
TEDAVİ YÖNTEMLERİ TARTIŞMA YARATIYOR
Araştırmacılara göre diğer ilaçlarla beraber fentanilin ölümcül bir şekilde kullanılması, ABD’de aşırı dozdan ölümlerin dördüncü dalgasının yaşanmasına neden oluyor.
Prof. Shover’a göre madde kullanımına ilişkin tedavi yöntemlerinin güncel olmaması da sorunu körüklüyor:
“Bizim tedavi sistemimiz tek bir uyuşturucuya odaklanmayı seçiyor. Ancak insanlar aynı anda birden fazla uyuşturucu kullanıyor.”
Oğlunun anısını canlı tutmak isteyen Blake ise aşırı doz yüzünden çocuklarını kaybeden ailelerin yas tutarken yanında olmaya çalışıyor:
“Herkesin bir hikayesi var, çocuğunu kaybeden bir ebeveyninki ise sonsuza dek sürüyor.”
Oğlunun madde kullanımına karşı birkaç defa tedavi gördüğünü söyleyen Blake’e göre eyaletten eyalete değişse de tedavi seçenekleri yeterli değil.
Blake, aşırı dozdan ölümlerin önüne geçmeyi hedefleyen ve insanların güvenli bir şekilde, gözetim altında uyuşturucu kullandıkları alanların oluşturulabileceğini söylüyor.
Bir başka opioid krizinin yaşandığı ülke olan Kanada’da bu tarz alanlar çok sayıda varken ABD’de sadece iki tane bulunuyor.
Madde kullanımıyla mücadele eden kişilere anlayışla yaklaşılması gerektiğini söyleyen Blake, “Konuştuğum çok sayıda kişinin çocuğu ölmek istemiyordu” diyor.