ABD'den Ankara'ya bomba gibi düşecek rapor
ABD'nin İnsan Hakları raporunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınları aşağıladığı öne sürüldü.
ABD’nin dün yayınlanan 2015 İnsan Hakları raporunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Haziran 2015′te Iğdır’da kendisini sırtlarını dönerek protesto eden kadınlara söylediği sözler, “Erdoğan protestocu kadınlara cinsiyetçi aşağılamada bulundu” diye geçti.
Raporun Türkiye ile ilgili bölümünün özetinde ise "sivil yetkililerin güvenlik güçleri üzerindeki etkin kontrolünü sürdürdüğü" kaydedildi.
"SİVİLLER ZARAR GÖRÜYOR"
Raporda, PKK'nın saldırılarına güvenlik kuvvetlerinin hem Türkiye'de hem de Irak'taki PK Khedeflerini yerden ve havadan operasyonlarla karşılık verdiği aktarılırken, örgütle mücadele esnasında hükümetin operasyonları kolaylaştırmak için belirli aralıklarla sokağa çıkma yasağı uyguladığına işaret edildi, bu uygulamalar sırasında bazı durumlarda sivillerin zarar gördüğü iddia edildi.
PKK ile mücadelede "kırılgan nüfusların yeterince korunmadığı" iddia edilen raporda, "kadınlar, çocuklar, etnik ve dini grupların üyeleri ve eşcinsellerin de aralarında bulunduğu toplulukların suistimal, ayrımcılık ve şiddete karşı etkin biçimde korunmadığı" namus cinayetlerinin de önemli bir sorun olmayı sürdürdüğü savunuldu.
“KADINLARA YÖNELİK CİNSİYETÇİ AŞAĞILAMA”
ABD raporunun en dikkat çekici bölümü ise, daha birkaç gün önce CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na “siyasi sapık” diyen Erdoğan’ın, 1 Haziran tarihinde gittiği Iğdır’da kendisini sırtlarını dönerek protesto eden kadınlara yönelik yaklaşımına ilişkin satırlar oldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazıranan raporda aynen şöyle denildi;
“1 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkenin doğusundaki Iğdır kentinde halka yaptığı konuşmada, kadınlardan gelecek eleştirileri kabul etmeyeceğini söyledi. Erdoğan, kendisine sırtlarını dönen bir grup kadına önce cinsiyetçi bir aşağılamada bulundu, ardından da “eğer sizde zerre kadar nezaket varsa, haysiyet ya da kabiliyet varsa, siyasette yer parlamentodur” dedi. ”
TEKMECİ MÜŞAVİR DE RAPORDA
Raporda, 301 madencinin öldüğü facianın ardından Soma’ya giden Erdoğan’ın beraberindeki müşaviri Yusuf Yerkel’in protestocu madenciyi tekmelemesi de hatırlatıldı. Raporda, tekmelenen o madencinin, Erdoğan’ın konvoyundaki araçlara zarar vermekten tazminat ödemeye mahkum olduğu yer aldı.
“ERDOĞAN GAZETECİLERE SÖZLÜ SALDIRIDA BULUNUYOR”
Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’lilerin, eleştirel yazı ve haberlere imza atan gazetecilere, kamuoyu önünde “sözlü saldırıda bulundukları” da yer aldı.
Buna örnek olarak da, Erdoğan’ın Can Dündar ve Erdem Gül’ü bir televizyon programında yaptıkları haber nedeniyle eleştirmesi, ardından da iki gazetecinin hapse atılması gösterildi.
Raporda bu konuda bir başka örnek ise, Hürriyet gazetesine geçen yıl gerçekleşen saldırı oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda,Erdoğan’ın güneydoğu’da yaşananları haberleştiren Hürriyet’e kamuoyu önünde sert çıktığı, bu çıkışın hemen ardından da o dönem AKP’de milletvekili olan Boynukalın liderliğinde bir güruhun Hürriyet’e saldırıda bulunduğu yer aldı. Raporda, Erdoğan’ın “hakaret”gerekçesiyle, sadece kendisini eleştiren gazeteciler değil, aralarında “çocukların” bile bulunduğu yüzlerce kişiye dava açtığı da bilgisi de verildi.
“ERDOĞAN, SEÇİM KAMPANYALARINDA AKTİF ROL OYNADI”
ABD raporunda, 2015 yılında Türkiye’de yapılan iki genel seçimde de, Anayasa uyarınca tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “aktif rol oynadığı” bilgisi yer aldı. Raporda, Erdoğan’ın seçim kampanyalarına aktif şekilde katılmasına ilişkin AGİT raporlarına da atıfta bulunuldu.
17-25 ARALIK HAKİMLERİ GÖREVDEN ALINDI, MESLEKTEN ATILDI
Raporda 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarına “Erdoğan’ın aile üyelerinin de adının karıştığı” bilgisi paylaşıldı, bu konuda dava ve soruşturma açan hakim ve savcıların da ya görevden alındığı, ya da meslekten atıldıkları vurgulandı.
ERDOĞAN GELİYOR DİYE “KEYFİ GÖZALTI” YAPTILAR
Türkiye’de yasaların keyfi gözaltı ya da tutuklamaları yasakladığına dikkat çekilen raporda, ancak 2015 yılında Erdoğan’ın ziyaret edeceği yerlerde, önceden olası protestocuların “keyfi gözaltına alındıklarına” dikkat çekildi. Buna örnek olarak da, Erdoğan’ın 15 Mart 2015 Balıkesir ziyareti öncesinde bir grup aşırı milliyetçi gencin gerekçesiz gözaltına alınmaları gösterildi.