AB Komisyonu Başkanı'ndan 'savaş suçu' vurgusu
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna'da sivil halka yönelik saldırılarını terör eylemi ve savaş suçu olarak nitelendirdi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Strazburg Genel Kurul toplantıları çerçevesinde 20-21 Ekim’de Brüksel’de düzenlenecek olan AB Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi hazırlık oturumunda konuştu. Leyen, Rusya’nın Ukrayna'da sivil halka yönelik saldırılarını terör eylemi ve savaş suçu olarak nitelendirerek, "Rusya'nın sivil altyapıya, özellikle elektrik şebekelerine yönelik saldırıları, zaten acımasız olan savaşta yeni bir sayfa açıyor. Uluslararası düzen açıktır. Bunlar savaş suçlarıdır. Kışın gelmesiyle birlikte erkeklerin, kadınların, çocukların suyunu, elektriğini ve ısınmayı kesmeyi amaçlayan sivil altyapıya yönelik saldırılar tamamen terör eylemleridir. Ve bunu böyle adlandırmalıyız" ifadelerini kullandı.
"PUTİN'İN GAZ ŞANTAJINA EN GÜZEL CEVAP AVRUPA BİRLİĞİ VE DAYANIŞMASIDIR"
Leyen, AB vatandaşlarına birlik içinde direnmeye ve Ukrayna’ya destek vermeye devam etme çağrısında bulunarak, "Bu yarışta sebat etme zamanıdır. Gerektiği kadar Ukrayna'yı destekleyeceğiz. Ve Avrupalıları Putin'in yürüttüğü diğer savaştan, onun enerjimize karşı savaşından koruyacağız. Avrupalıların endişeli olduğunu biliyorum. Enflasyondan, enerji faturalarından, kıştan endişe duyuyorlar. Putin'in gaz şantajına en güzel cevap Avrupa Birliği ve dayanışmasıdır" dedi.
"AB DÜZEYİNDE BİRLİKTE GAZ SATIN ALACAĞIZ"
AB içinde gaz fiyatlarındaki tırmanışı önlemek için bir dizi öneri sunan Leyen, "Bu tedbirlerden birincisi mantıklı olduğu kadar önemli. Avrupalılar birbirlerinin fiyatını aşmak yerine birlikte doğalgaz almalı. Bunun için AB düzeyinde birlikte gaz satın alacağız. Gaz depolarını doldurmak için gereken hacimlerin en az yüzde 15'i için talebin birleştirilmesi zorunlu olacaktır. İlgili şirketler bir gaz satın alma konsorsiyumu oluşturabilir. Bunu yapıyoruz, çünkü dersimizi aldık. Ağustos ayında dolum sezonunun zirvesinde üye devletlerin birbirinden nasıl daha fazla teklif verdiğini ve fiyatların nasıl hızla yükseldiğini gördük. Kesinlikle bundan daha akıllı olabiliriz. Bu yüzden talebimizi birleştirmek şart. Bir sonraki nokta Avrupa'da gaz paylaşımıyla ilgili. Bazı üye devletlerin Rus gazına diğerlerinden daha fazla maruz kaldığını biliyoruz. Durum özellikle Orta Avrupa'daki karayla çevrili ülkeler için zorlayıcıdır. Ancak sonuçta, son derece entegre tedarik zincirlerine sahip tek pazarımızda bir üye devlette meydana gelen bir aksaklık tüm üye devletler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu nedenle bir kriz halinde gazın paylaşılması çok önemlidir. Üye devletler zaten beş yıldan beri AB hukuku uyarınca dayanışma anlaşmaları yapmakla yükümlüdür. Ancak bugüne kadar 40 muhtemel anlaşmadan sadece 6'sı kabul edildi. Bu yeterli değil. Bu nedenle üye devletler için varsayılan kurallar koyacağız. Bireysel dayanışma anlaşmaları yapmadıkları sürece bu bağlayıcı olacaktır. Enerji dayanışması antlaşmalarımızda temel bir ilkedir, o halde bunu hayata geçirelim" şeklinde konuştu.
"RUSYA GAZ ARZININ YÜZDE 80'İNİ KESTİ"
Leyen, Rusya'nın gaz arzının yüzde 80'ini kestiğini söyleyerek, "Geçen Eylül 2021'e kıyasla Rusya bu eylülde bize boru hattı gaz arzının yüzde 80'ini kesti. Ve Avrupa bunu telafi edebildi. ABD ve Norveç gibi güvenilir ortaklar teslimatlarını hızlandırdı. Tasarruflarımızı artırdık ve depolarımızı doldurduk. Hepimiz bununla gurur duyabiliriz. Ancak Rus enerji baskısına direnmenin bir bedeli var. Avrupalı aileler gaz faturalarının hızla arttığını gördü ve şirketlerimiz rekabet gücünü sürdürmek için mücadele ediyor" dedi.
GAZ FİYAT BELİRLEME SİSTEMİ DEĞİŞECEK
AB Konseyi Başkanı Leyen, konuşmasında boru hattı gaz sisteminden sıvılaştırılmış gaz sistemine geçiş ve fiyatlandırma konusunda sürecin devam ettiğini ve şimdilik fiyatlandırmanın eski usullerle devam etmekte olduğunu söyleyerek, "Mart ayında Konsey'e gaz fiyatlarına üst sınır getirme seçeneğini önerdik. Bugün bu konuya geri dönüyoruz. Gaz fiyatlarını belirleyen mevcut kıyaslama TTF'dir. TTF, boru hattı gazına odaklanırken, LNG Avrupa'da giderek daha önemli hale geldi. LNG için yeni, spesifik bir fiyat karşılaştırmasına ihtiyacımız var. Komisyon şimdi bu tamamlayıcı kriteri Avrupa düzenleyicisi ile birlikte geliştirecektir. Ama bu biraz zaman alacak. Bu nedenle, bir duraklama önlemi olarak, fiyatları TTF aracılığıyla sınırlandırıyoruz. Buna piyasa düzeltme mekanizması diyoruz. Dün ilk adım olarak yol gösterici ilkeler önerdik. Bu temelde, ikinci adımda operasyonel mekanizmayı hazırlayacağız. Bu toptan düzeyde gazdır" ifadelerini kullandı.
ÜYE DEVLETLERE REPOWEREU’YA YATIRIM ÇAĞRISI
Leyen, "Ancak gaz aynı zamanda elektrik fiyatlarını da artırıyor. Ve burada İber modeli devreye giriyor. AB düzeyinde değerlendirilmeyi hak ediyor. Hala cevaplanması gereken sorular var. Ekonomik belirsizliklerin yüksek olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Ve ekonomimizin rekabetçiliği konusunda endişeliyim. Düzenlememizdeki standart rekabet edebilirlik kontrolleri de dahil olmak üzere tüm eylemlerimiz bunu hesaba katmalıdır. Ayrıca tüm Avrupa'da yatırımları hızlandırmamız gerekiyor. Bu beni REPowerEU'ya getiriyor. Mart ayında REPowerEU'yu önerdiğimizde durum şöyleydi; büyük bir Rus gazı bağımlılığı vardı. O zaman Rus gazını değiştirmenin birkaç yıl alacağını tahmin ediyorduk. Gerçek şu ki bugün üçte ikisini değiştirmek sekiz ayımızı aldı. Başka bir deyişle yurt dışındaki diğer gaz tedarikçilerine yönelik büyük bir çeşitlendirme ivmesi görüyoruz. Bu yüksek bir fiyata geliyor. Ancak rekabet gücümüzü korumanın asıl çözümü, yerel enerji kaynaklarına, özellikle de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaktır tüm Avrupa'da. Ancak yalnızca yeterli mali alana sahip üye devletler bu kritik yatırımları üstlenebilir. Bu, kaçınılmaz olarak tek pazarımızın oyun alanını bozacaktır. Bu nedenle REPowerEU'ya şimdi ihtiyacımız var, onu hızlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda her üye devlete geleceğe hazırlanmak için aynı fırsatı vermek için hızlandırmamız gerekiyor. Bu sadece enerji ile ilgili değil, küresel rekabet gücümüz ve egemenliğimizle ilgili" dedi.