AB de devreye girdi ama tansiyon düşmedi
Sırbistan'ın Kosova Ofis Direktörü Marko Djuric'in Kosova'da gözaltına alınması sonrası yükselen tansiyon Avrupa Birliği'nin araya girmesine rağmen düşmedi.
Sırbistan'ın Kosova Ofis Direktörü Marko Djuric'in, 26 Mart'ta Kosova'nın Kuzey Mitrovica şehrinde gözaltına alınmasıyla Sırbistan ve Kosova arasında yükselen gerginlik Kosovalı Sırpları harekete geçirdi.
Kosovalı yetkililerin ülkeye giriş izni vermemesine rağmen bir Sırp buluşmasına katılmak üzere Kuzey Mitrovica'ya gelen Djuric'in gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesinin ardından Sırbistan ve Kosova arasındaki yükselen tansiyona Kosova'da Sırp nüfusun yoğun yaşadığı 10 belediye de dahil oldu.
Kosovalı Sırpların yoğun yaşadığı belediyelerin temsilcileri, Mitrovica şehrinde bir araya gelerek Sırp Belediyeler Birliğinin bir an önce kurulması çağrısında bulundu.
Daha önce Kosova hükümetini terk edeceklerini açıklayan Sırp Listesi'nin Genel Başkanı Goran Rakic önderliğinde toplanan temsilciler, Sırbistan ile Kosova arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi adına Avrupa Birliği (AB) ara buluculuğunda imzalanan Brüksel Antlaşması'nın en önemli hükümlerinden biri olan Sırp Belediyeler Birliğinin bir an önce kurulması gerektiğinin altını çizdi.
12.44 MESAJI
Kosova'nın Sırp Belediyeler Birliğinin kurulması adına gerekli adımları atmaması durumunda, Sırp Listesi'nin, söz konusu birliği 20 Nisan tarihinde kuracağını ifade eden Rakic, "2013 yılında imzalanan Brüksel Antlaşması'nın hükümleri doğrultusunda bize verilen yetkilere dayanarak Sırp Belediyeler Birliğini kuracağız. Bu Priştine ile Brüksel'in üzerine düşen bir görev. Herhangi birine karşı kurulması hedeflenmeyen Sırp Belediyeler Birliği, Sırplara, Arnavutlara, Romanlara, Goralılara ve Boşnaklara hizmet edecek bir kurumdur." diye konuştu.
Sırp yetkili Djuric'in gözaltına alınması ve Sırp Listesi'nin Kosova hükümetinden çıkacağını açıklaması üzerine düzenlenen oturum, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1999'da Kosova ile ilgili çıkardığı 1244 sayılı karara ithafen sembolik şekilde yerel saatle 12.44'te başladı.
VUCİC'İN TELEFON TRAFİĞİ
Öte yandan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Djuric olayının ardından ani bir kararla Sırbistan'a gelen AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile bir araya gelmişti. Mogherini, söz konusu olayın kendisini üzdüğünü belirterek, Kosova ve Sırbistan'a barışı koruma çağrısında bulunmuştu. Vucic, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Wess Mitchell ile Kosova'da yaşanan olaylara ilişkin telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.
GERİLİM TIRMANDI
İki Balkan ülkesi Sırbistan ve Kosova arasında son yıllarda belirli zamanlarda yüzeye çıkan gerginlik, Sırbistan'ın Kosova Ofis Direktörü Marko Djuric'in 26 Mart'ta Kosova'nın Kuzey Mitrovica şehrinde gözaltına alınmasıyla bir kez daha tırmandı.
Kosovalı yetkililerin ülkeye giriş izni vermemesine rağmen bir Sırp buluşmasına katılmak üzere Kuzey Mitrovica'ya gelen Djuric'in polis tarafından gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesi, Avrupa Birliği'nin (AB) ara buluculuğunda diyalog sürecindeki Sırbistan ve Kosova'yı yeniden karşı karşıya getirdi.
Sırbistan tarafı yaşanan olayı "ağır provokasyon" olarak değerlendirirken Kosova, Djuric'in gözaltına alınmasının ülke yasaları gereği yapıldığını ve iki ülke arasındaki diyaloğu etkilememesi gerektiğini savundu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Djuric'in gözaltı alınmasının ardından Ulusal Güvenlik Konseyini olağanüstü topladı. Vucic, "adam kaçırma ve ağır provokasyon" ola rak nitelendirdiği gözaltı olayına dahil olan herkesin kanun önünde hesap vereceğini belirterek "Sırbistan her zaman uluslararası antlaşmalara saygılı davrandı ancak bir grup Kuzey Mitrovica'ya geldi ve Djuric'i gözaltına aldı. Arnavut teröristler Sırplara karşı hiçbir şey yapamaz." dedi.
"SAKİN KAFAYLA DÜŞÜNECEĞİZ"
Vucic, devam eden Kosova-Sırbistan diyaloğuna ilişkin de, "Sakin kafayla düşüneceğiz." açıklamasında bulundu. AB üyelik sürecindeki Sırbistan'ın olay karşısındaki "ateşli" tutumu, AB yetkililerinin de gözünden kaçmadı. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, dün ani bir kararla başkent Belgrad'a geldi. Vucic ile görüşen Mogherini, gözaltı olayının asla tekrarlanmaması gerektiğine işaret ederek "AB, barışın olgun ve iradeli bir yaklaşımla korunmasını bekliyor." diye konuştu.
Kosova'da gözaltına alınan Sırp yetkili Djuric ise sınır dışı edilmesinin ardından Sırbistan'a geldi. Cumhurbaşkanı Vucic ile görüşen Djuric, Kosova'da darp edildiğini savunarak "Birileri Kosova-Sırbistan diyaloğunu anlamsız hale getirmeye ve uzlaşmaya giden tüm yolları kapatmaya çalıştı. Kendileri hukuk ve adaletten korkuyorlar ve inanın şu anda bile huzurlu olduklarını düşünmüyorum. Zira Kosovalı Sırpların yılmayacaklarını anladılar." ifadelerini kullandı.
Bu arada Kosovalı Sırpların en büyük partisi Sırp Listesi Başkanı Goran Rakic, Kosova hükümetini terk edeceklerini ifade ederek "Bu kararımızı Cumhurbaşkanı Vucic'e de ilettik. Kendisi her zaman olduğu gibi aldığımız kararları destekleyeceğini belirtti." diye konuştu.
KOSOVA TARAFI SAKİNLİĞİNİ KORUYOR
Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, yasa dışı yollarla Kosova'ya giren Djuric'in Kosova Emniyeti tarafından gözaltına alınmasının ülkenin düzenini koruma, yetkiler ve yasalar çerçevesinde gerçekleştiğini dile getirerek, sakin kalınması çağrısında bulundu.
Djuric'in gerekli savcılık ve mahkeme prosedürlerinin ardından emniyet tarafından iki ülke arasındaki sınır noktasına sevk edildiğini belirten Thaçi, "Bu olay, Kosova ile Sırbistan arasındaki iletişime, diyaloğa, iyi komşuluk ilişkilerinin normalleşmesi çabalarına ve uzlaşmaya zarar vermemeli." değerlendirmesinde bulundu.
Kosova Başbakan Yardımcısı Enver Hoxhaj, Djuric'in Kosova'ya yasa dışı yollarla girişinin hukuka, anayasaya ve Kosova ile Sırbistan arasında Brüksel'de varılan anlaşmaya karşı olduğunu ifade etti. Kosova Meclis Başkanı Kadri Veseli de Kosova'nın hiçbir provokasyona izin vermeyeceğini belirterek "Biz Sırbistan'a gidip provokasyon yapmıyoruz. Onların da bizim toprak bütünlüğünün egemenliğine saygı göstermede dikkatli olmalarını bekliyoruz." dedi.
2018'İN İKİNCİ VAKASI
2018, iki Balkan ülkesi için hiç iyi başlamadı. İki ülke, Kosova'da faaliyet gösteren "Özgürlük, Demokrasi ve Adalet" Halk İnisiyatifi Genel Başkanı Sırp siyasetçi Oliver İvanovic’in öldürülmesiyle 2018'in ilk ayında yine karşı karşıya geldi.
Kuzey Mitrovica şehrindeki ofisi önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden İvanovic, Kosova'daki savaşta Sırp paramiliter grupların komutanlığını yapmış ve savaşta Arnavut sivillere yönelik işlenen suçlar nedeniyle 2016'da 9 yıl hapse mahkum edilmişti.
Yüksek Mahkeme tarafından 2017'de bozulan kararla tutuksuz yargılanan İvanovic'in ölümü, Sırbistan'da büyük tepki topladı.
Kosova, Sırbistan'ın olaya ilişkin soruşturmaya dahil olma talebine karşı gelirken Vucic, Kosovalı Sırpları ziyaret ederek soğukkanlılıklarını korumaları ve provokasyonlara karşılık vermemeleri çağrısında bulundu.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ GERGİN YILLAR
Sırbistan, 116 ülke tarafından bağımsız devlet olarak tanınan Kosova'yı hala kendi toprak parçası olarak görmeye devam ediyor. Kosova'nın 17 Şubat 2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesi, iki ülke arasında uçuruma neden oldu.
AB üyelik yolunda ilerleyen Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi amacıyla 2011'de AB'nin ara buluculuğunda diyalog süreci başlatıldı. Ancak bu süreç, özellikle son yıllarda gün yüzüne çıkan gerginlikler nedeniyle kesintiye uğradı.
2017, iki ülke arasında gerginliklerin tırmandığı bir yıl oldu.
Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) komutanlarından Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj, Sırbistan'ın çıkardığı yakalama emriyle 5 Ocak 2017'de Fransa'daki bir havalimanında gözaltına alındı. Haradinaj'ın, Kosova'daki savaşta Sırplara karşı savaş suçu işlediğini savunan Sırbistan yönetimi, bu kişinin kendilerine iade edilmesini talep ederken Kosova makamları Haradinaj'ın serbest bırakılmasını istedi.
HARADİNAJ VAKASI
Kosova'daki savaşın sembol isimlerinden biri olan Haradinaj vakası, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerdi.
Yılın ikinci vakası olan tren krizi ise Sırbistan'ın başkenti Belgrad'dan Kosova'nın Mitrovica şehrine yapılması planlanan seferlerin tanıtımı amacıyla 14 Ocak'ta yola çıkan trenin Kosova'dan izin alınmadan ülkeye girmek istemesi üzerine çıktı.
Üzerinde 21 dilde "Kosova Sırbistandır" ifadelerinin bulunduğu ve Sırbistan bayrağı renklerine boyalı tren, Belgrad'dan yola çıkmasının ardından Kosova sınırına 10 kilometre uzaklıktaki Raska şehrinde durdurulmuş ve bir süre burada bekledikten sonra hareket noktasına dönmüştü.
Tren krizinin ardından hem Sırbistan hem de Kosova sert açıklamalarda bulunmuştu. Yaşanan tüm bu gerginlikler, Sırbistan ve Kosova arasında devam eden diyalog sürecinin geleceğini meçhul kılıyor.