50 bin Türkmen açlıktan ölebilir !

Esad rejiminin ‘aç bırakarak öldürme’ taktiğinin yeni hedefi Suriye'nin Humus bölgesi..

Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş öncesi 400 bin Türkmen'in yaşadığı Suriye'nin Humus kenti kırsalındaki 6 bölgede 50 binden fazla sivil, açlık tehlikesi ile karşı karşıya.

ZOR ŞARTLARDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYORLAR

Suriye direnişinin en önemli merkezlerinden olan Humus'ta yaşayan Türkmen topluluğu savaşın başladığı ilk günden beri Esad rejimine karşı ayaklanan direniş güçlerinin yanında yeraldı. Esad'ın bitmeyen varil bombaları sonrası yurtlarını terk eden Türkmenlerden bazıları Lübnan'da bulunan kamplarda zorlu koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor.

HASTALIKLAR BAŞ GÖSTERDİ

Son Rus saldırılarının başladığı ekim ayından itibaren Humus kırsalındaki Türkmen köy ve kasabalarından Harbe Nefse, Fınlık, Akrabe, Burç Kai, Semalil, Kıffiyn ve Huma'ya 2 aydır tüm giriş ve çıkışlar rejim güçleri tarafından kapatıldı. Bölge doktor, ilaç ve hastane imkanlarından yoksun. Ayrıca köylerdeki gıda stokları tükendi. Açlık ve susuzluğa dayalı hastalıklar başgösterdi.

"TERK EDİN" BASKISI YAPILIYOR

Humus kırsalındaki Türkmenler, kendilerini açlığa mahkum eden rejim güçlerinin, "Suriye'yi terk edin, kuşatmayı sona erdirelim" dediğini aktardı. Humuslular ayrıca, rejim askerlerinin "Buraya Şii ve Nusayri nüfusu yerleştireceğiz" dediklerini anlatarak, uygulanan etnik temizliğe dikkat çekti. 5 yıllık savaş sürecinde Esed rejimi kimyasal silah, hava bombardımanları ve şebbihaların kitlesel infazları dışında 'kuşatma yoluyla aç bırakarak öldürme' yöntemini de Suriye halkına karşı savaş stratejisi olarak uyguluyor.

TÜRKMENLERİN KONTROLÜNDE SADECE 3 KÖY KALDI

Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Tarık Sülo Cevizci, Bayır Bucak bölgesinin 73 köy ve mezradan oluştuğunu, Türkmenlerin kontrolünde sadece 3 köy kaldığını belirtti.

Esad cephesinin elini müzakerelerin sürdüğü Cenevre'de güçlendirmek için Türkmen Dağı'nı Rusya'nın denizden de bombaladığını belirten Cevizci, "Ruslar hava bombardımanıyla bölgeyi yakarak ilerliyor. Elimizde buna karşı durabilecek güç yok. Ancak uçaksavar ve füzelerle karşılık verebiliriz. O da bulunmadığı için bu sonuç kaçınılmaz oldu. Saldırılar orantısız bir şekilde devam ediyor. Adil bir şekilde devam etmiyor" ifadelerini kullandı.

CENEVRE'DE TÜRKMEN YOK!

Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; Bölgenin neredeyse tamamının Esad kontrolüne geçtiğini anlatan Cevizci, Türkmen Dağı'nda mücadele imkanının tükendiğini kaydetti. İşgal altındaki yerlerde bulunan sivillerin de evlerini terk ederek Türkiye sınırına geldiğini dile getiren Cevizci, Suriye'nin en büyük ikinci grubu Türkmenlere Cenevregörüşmelerinde yer verilmek istenmediğine işaret ederek şöyle konuştu: "O kadar mücadele vermelerine rağmen, o kadar fedakarlık yapmalarına rağmen Suriye'nin geleceğinin konuşulduğu bir toplantıda Türkmenlerin görmezden gelinmesi ve davet edilmemesi bizim açımızdan çok büyük sıkıntı. Türkmenler Suriye'nin ikinci büyük unsuru."

ULUSLARARASI GÜÇLER İSTEMİYOR

"Uluslararası güçler, Türkmenleri Suriye projesi içerisinde görmek istemiyor. Çünkü herkes şunu iyi biliyor ki, Türkmenler her zaman Türkiye'ye yakın bir grup; bu bölgede Türkmenlerin güçlenmesi ve söz sahibi olması, Türklerin de güçlenmesi anlamına gelecek. Türkiye'nin bu bölgede güçlenmesini istemedikleri için, Türkmenlerin de,Türkiye'nin de tüm kartlarını ortadan kaldırmaya, Türkiye'nin elini zorlaştıracak tüm kartları da devreye sokmaya çalışıyorlar."

İŞTE SON DURUM

Rusya'nın Suriye'de hava saldırıları düzenlemeye başladığı 30 Eylül'den bu yana Türkmen Dağı'nın büyük bir kısmı Esad rejiminin kontrolüne geçti. Çatışmalar, bölgenin doğusunda Türkmenlerin elinde kalan son köylerde devam ediyor. Rejim halihazırda, Türkmen birliklerinin batı sahil kesimi ile kuzey hattındaki son nokta olan Acısu Kavşağı'nı,Türkiye'ye 5 kilometre mesafedeki stratejik önemdeki Kızıldağ'ı, güney hattındaki Gimam'ı ve Zuveyk'i, ayrıca bunların kuzeyindeki Burc el-Kasab tepesini konrolü altında bulunduruyor.

Sonraki Haber