''42 yıllık polisim böyle vahşet görmedim''
Kıbrıs’ta Rum Milli Muhafız Ordusu’nda teğmen olan seri katil Metaksas’ın kurbanlara yaptığı işkencelerin izleri emniyet güçlerini bile hayrete düşürdü.
Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) teğmeni Nikos Metaksas'ın seri cinayetler işlediğinin ortaya çıkmasıyla başlayan soruşturmada önceki gün 7 kurbandan 6'ncısının cesedi bulundu. Kurbanlardan 29 yaşındaki Maricar Valtez'e ait ceset Rum kesiminde kimyasal atıklar nedeniyle kırmızıya dönen rengi nedeniyle 'Kırmızı Göl' adı verilen gölde bavulun içerisinde çürümüş olarak bulundu. Valtez'in ellerinin yanında tüm vücudunun da iplerle sarıldığı belirlendi. Rum medyası olayı 'vahşet' olarak manşetlerine taşıdı.
KURBANLARI GÖÇMEN KADINLAR
Alithia, gaztesi Başkanlık Sarayı'nda bulunan İtfaiye Teşkilatı Başkanı Markos Trangolas'un, cesedin bulunması ile ilgili olarak Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis'e, "Başkanım bulduk, bulduk" diye seslendiğini öne çıkardı. Anastasiadis'i arayarak olay yerinden bilgi veren Rum emniyet müdürü Kipros Mihailidis de, "42 yıllık görev hayatımda ilk kez böyle bir vahşet görüyorum" sözleri ise kurbanlara yapılan işkencenin boyutunu ortaya koydu. Metaksas, 14 Nisan'da Filipinler vatandaşı Mary Rose Tiburcio'nun cesedinin, Lefkoşa'nın 32 kilometre batısındaki bir maden göletinde bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada gözaltına alınmıştı. Sorgulanan zanlı, Tiburcio dahil 7 kişiyi öldürdüğünü itiraf etmişti. Kurbanlar arasında Tiburcio'nun 6 yaşındaki kızı Sierra, Filipinler vatandaşları Maricar Valdez Arquilla ve Arian Palanas Lozano, Rumen Livia Bunea ile 8 yaşındaki kızı Elena ve Nepal vatandaşı Kata Anou da yer alıyor.
Kurbanların tamamının, Kıbrıs Rum kesimine çalışmaya gelen göçmen işçi kadınlar olması dikkati çekiyor. Kurbanlardan Tiburcio ve Lozano'nun cesetleri aynı maden göletinde, Kata Anou olduğu sanılan kurbanın cesedi ise katilin görev yaptığı askeri birliğin arazisindeki atış alanının yakınındaki bir kuyuda bulunmuştu.