'Soykırım' oylaması dünya basınında: Türkiye çileden çıktı
Dünya medyası Almanya'nın Ermeni soykırımı tasarısını onaylamasını böyle gördü.
Almanya parlamentosunun kabul ettiği 'soykırım' tasarısı ve ardından Türkiye'nin büyükelçisini geri çağırması Avrupa basınında geniş yer buldu.
Daily Telegraph'ın iç sayfalarındaki haberi "Almanya'daki soykırım oylaması Türkiye'yi çileden çıkardı" başlığıyla sundu. gazete, Almanya'daki büyükelçisini geri çağıran Türkiye'nin öfkesini gizlemediğini belirtiyor.
Haberde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın tepkisi ise "özellikle kışkırtıcı" olarak nitelendirilmiş. Almanya Federal Meclisi'nin kararına tepki gözderen Bozdağ, ''Yahudileri yakacaksın fırında, sonra kalkıp Türk milletini soykırım iftirası ile itham edeceksin" demişti.
Financial Times: Ankara Berlin'e öfkeli
Oylamanın Avrupa’nın mülteci krizini çözmek için Türkiye’ye ihtiyaç duyduğu kritik bir dönemde gerçekleştiğine dikkat çeken İngiliz basınından Financial Times, haberi "Ankara, Ermenilerin kitlesel şekilde öldürülmelerine ilişkin oylama nedeniyle Berlin'e öfkeli" başlığıyla duyurdu.
Haberde tasarının kabul edilmesinin, Türkiye-Almanya ilişkilerine zarar verebileceği, göçmen krizinin çözümünde de Avrupa'nın işini zorlaştırabileceği belirtiliyor. Financial Times'ın dikkat çektiği noktalardan biri, tasarıda Ermenilerin kaderi ile Yahudi Soykırımı arasında doğrudan bağ kurulması.
Times: Türkiye kabullenmeli
"Türkiye, 'soykırım' oylaması sonrası büyükelçisini çekti" başlığını kullanan Times, kararın Türkiye ile Almanya arasında diplomatik gerilimi artıracağını belirtiyor. Konuyu başyazısında da değerlendiren gazeteye göre 'Türkiye, Ermenilerin kitlesel kıyımını kabullenmeli.'
Başyazıda şu ifadeler yer aldı: "Ermenilerin kıyımı, 'soykırım'ı inkar eden Türklerin savunduğu gibi plansız yapılmış ve savaş zamanı olabilecek kaçınılmaz bir trajedi değildir. Osmanlı rejiminin, kitlesel tehcire ve insan öldürmeye dayalı özel bir kampanyasıdır. Bu politikanın baş mimarı Talat Paşa da, 1921'de soykırımdan kurtulan bir kişi tarafından öldürülmüştür... Arşiv kayıtlarına göre 1915 öncesi Osmanlı yönetiminde 1 milyon 256 bin Ermeni yaşıyordu. Bu sayı 1917'de gittikçe azalarak 284 bin 157'ye indi. Modern Almanya ve onun devlet adamları defalarca, uluslarının geçtiğimiz yüzyıldaki soykırımsal barbarlıklarından dolayı vicdan azabı duyduklarını söylediler. Türkiye'nin de aynı şeyi yapmasının vakti çoktan geldi."
Independent: Erdoğan telefon açtı
Gazete oylama ve sonrasında yaşanan gelişmeleri "Parlamento’daki oylama, Avrupa Birliği’nin mültecileri geri kabul eden Türkiye’ye ihtiyacı olduğu hassas bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel’i telefon ile arayarak iki ülke arasındaki ilişkilerin bu oylamadan sonra zarara uğrayacağı uyarısında bulunduğunu söyledi" ifadeleriyle aktardı.
Guardian: "Alman milletvekillerinin 1915 olaylarını ’Ermeni Soykırımı’ olarak tanımlamalarının ardından Türkiye, Berlin Büyükelçisini geri çağırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı söz konusu kararın Türk-Alman ilişkilerini ciddi şekilde etkileyeceğini söyledi."
Daily Mail: "Soykırım oylamasından sonra Türkiye elçisini geri çağırdı. Almanya Parlamentosu perşembe günü büyük bir çoğunlukla 1915 olaylarını Ermeni soykırımı olarak oyladı. Oylama, Ankara’nın, Avrupa’ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin akışını durdurmakta önemli bir rol oynadığı sırada gerçekleşti."
ALMAN BASINI
Frankfurter Allgemeine Zeitung: Merkel ve ekibi cesur değil
Frankfurter Allgemeine Zeitung o dönemde Alman İmparatorluğu’nun da suça ortak olduğunun altını çiziyor:
"Bu anlamda Federal Meclis yarar sağlama amacıyla ya da kibrinden dolayı değil, buna hakkı olduğu için bu konu ile ilgileniyor. Sorumluluk duyarak karar aldı ve bunu yaparken milletvekilleri de tehditlere boyun eğmedi. Başbakan’ın, Başbakan Yardımcısı’nın, Dışişleri Bakanı’nın ve diğer bazı bakanların -sudan gerekçelerle- oylamaya katılmamış olması ise onların cesaretli olduğunun göstergesi değil."
Schwäbische Zeitung: Son kullanma tarihi var!
"Eğer devletler arasındaki iyi ilişkilerin ön şartı tarihsel bir yalanın kabulü ise o takdirde bu iyi bir ilişki olamaz. Uzun vadede eğer gerçekler açık ve net bir biçimde dile getirilirse, ilişkiler ancak o zaman daha iyi bir düzeye gelir.
Birçok ülkenin ve Papa’nın soykırım açıklamasından sonra Federal Meclis de soykırım tasarısını kabul etti. Bu karar kaba bir biçimde değil, detaylara kadar bilimsel araştırmalara ve kanıtlara dayanmakta. Ankara’nın tehdit ve şantaj girişimlerinin bir etkisi olamayacaktır. Zira her türlü tarihî tahrifatın bir son kullanma tarihi var!"
Kölner Stadt-Anzeiger: Cepheleşme sertleşecek
"Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilerin başına gelen şey, birçok tarihçinin görüşüne göre, BM Genel Kurulu'nun 1948 yılında Yahudi Soykırımı'nın (Holocaust) etkisi altında yapmış olduğu soykırım tarifine uygun düşmekte. Parlamentoların tarihsel olayları izah etme yetkisini kendisinde görmesi doğru mudur değil midir, o nokta tartışılır. Ancak Ermeni tasarısını hazırlayanlar bu konuda Türkiye'de bir tartışma ortamının oluşmasına katkıda bulunmak istiyor. Gerçekte ise bu durum taraflar arasındaki cepheleşmenin daha da sertleşmesine yol açıyor. Oysa ki Türkiye'nin geçmişi ile yüzleşmesine ivedilikle ihtiyacı bulunuyor."
Münchner Merkur: Mülteci anlaşması tehlikeye düşse bile...
"Soykırım' kavramı Türklerin geçmişte Ermenilere yaptıklarını tam olarak kapsıyor mu gibi hassas bir soru daha çok bilimin işidir, siyasetin değil denilebilir. Ama katliamın 100. yıldönümünde yapıldığı gibi Türklerin hışmından çekinerek Almanya'nın yeniden geri adım atması çözümlerin en kötüsü olurdu. Mülteci anlaşması tehlikeye düşecek olsa bile şimdi kararlı olma zamanıdır. Tüm bunun dışındaki alternatifler Almanya'nın gülünç duruma düşmesine yol açar ve kurbanları siyasi manevra malzemesi haline getirir."