''Türkiye - Rusya işbirliği DEAŞ'ı sıkıştırdı''

ABD Başkanı Obama'nın terörle mücadele danışmanı Bruce Riedeli, artan terör saldırılarını böyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Barack Obama’nın terörle mücadele konusunda danışmanı Bruce Riedel, DEAŞ’ın şimdiye kadar Türkiye’ye yönelik muğlak bıraktığı yaklaşımını tam savaş haline dönüştürdüğünü söyledi. Uzmana göre Türkiye ve Rusya arasında artan işbirliğinden ötürü örgütün üzerindeki baskı arttı.

İstanbul'da Reina saldırısıyla birlikte DEAŞ’ın şimdiye kadar Türkiye’ye yönelik muğlak bıraktığı yaklaşımını tam savaş haline dönüştürdüğünü söyleyen terörizmle mücadele uzmanı Bruce Riedel’e göre bu tırmandırma politikasının sebebi ise Türkiye ve Rusya arasında artan işbirliği ve bunun örgüt üzerinde yarattığı baskı.

Hürriyet’ten Tolga Tanış'a konuşan Riedel şunları söyledi:  

‘İLK SOMUT GÖSTERGE’  

“DEAŞ son iki aydır, Türk sivilleri hedef alma konusunda muğlak bıraktığı politikasını net bir politikaya doğru değiştirdi. Sivilleri hedef alacak. İstanbul gece kulübü saldırısı da muhtemelen bu değişimin ilk somut göstergesi.  (DEAŞ lideri Ebu Bekir) El Bağdadi (46), hatırlarsanız Kasım başında (3 Kasım) bir açıklama yayınladı ve DEAŞ’ın Türkiye’yi hedef alacağını duyurdu. Bundan önce DEAŞ, adamlarını Avrupa ve diğer yerlerden Suriye ve Irak’a geçirmede Türk toprağını kullanmaya çalışırken Türk hedeflere karşı muğlak ve dikkatli bir yaklaşım içindeydi. Bu bitti. Şimdi DEAŞ’ın Türkiye’yle tam bir savaş halinde olduğunu söyleyebiliriz.

‘BELİRSİZLİK BİTTİ’ 

Bağdadi’nin açıklamasından önce bir belirsizlik hali bırakıp DEAŞ karşıtı koalisyona tam destek vermemesi için Türk hükümetine sinyal gönderiyorlardı. Türkiye bu doğrultuda ilerledikçe de daha şiddetli sinyaller göndermeye devam ettiler. Ama yine de kendilerine bir hareket alanı bırakıyorlardı. O belirsizlik dönemi bitti. Yılbaşı gecesi kentin kalbinde eğitim görmüş silahlı bir saldırganın gerçekleştirdiği gece kulübü saldırısı, çok çarpıcı bir tırmandırma şekli. DEAŞ uzun süredir Rusya’yla savaşta. Bir süredir Rusya’ya yönelik saldırılar düzenliyor. Buna şimdiye kadar DEAŞ’ın Irak ve Suriye dışında gördüğümüz en kanlı saldırısı olan, Sina Yarımadası’nda düşürülen Rusuçağı dahil. Sonbahardan beri Moskova ve Ankara yakınlaştıkça da DEAŞ, Türkiye konusunda bir muğlaklık bırakmanın artık faydası olmayacağına karar verdi.

‘BASKI ARTIYOR’  

DEAŞ, Türkiye’deki varlığına karşı sert terörle mücadele önlemleriyle karşı karşıya. Türk-Rus yakınlaşması, Musul ve diğer yerlerde de bir baskı yaratıyor. Ve baskı arttıkça da, yeni devletleri düşman ilan ediyor. Fransa, Belçika, Almanya ve şimdi açıkçası Türkiye de listede. Bu tür saldırılar bağlamında, bölgede yeterince yabancı savaşçıları var. DEAŞ baskı altındayken böyle korkunç terör saldırıları düzenleyecek aşırı uç görüşte birçok kişisi olacak. Çok geniş bir operasyon ekibine ihtiyacınız yok bu saldırılarda, bir kişi tek başına da hareket edebilir. DEAŞ’la da yüz yüze çok sınırlı bir iletişimi olur.

‘SONA YAKLAŞILMADI’  

Koalisyon, DEAŞ’a karşı en az son 6 aydır büyük bir ilerleme kaydetti. Libya’da, Musul’da, ekonomik cephede. Ama DEAŞ halen yok edilme noktasından çok uzakta. Bağdadi halen sağ. Ondan sonra gelecek kişi de şimdiden belirlendi. Bir Bahreynli. (Türki el Binali, 33). O yüzden sona yaklaşmış değiliz. Koalisyonun önümüzde uzun ve kanlı bir savaş olduğunun bilinciyle işbirliği çabalarını artırması gerekiyor. Taktik seviyede bazı işbirlikleri görüyoruz. Özellikle Suriye ve Irak dışında, Avrupa’da, İstanbul’da faaliyet gösteren, sahadaki savaşçılar arasında. El Kaide ve DEAŞ arasındaki farklılıklar ideolojik olmaktan öte tepedeki liderlikle ilgili. Bu da demek oluyor ki iki yapı arasındaki ilişki büyük oranda Bağdadi’nin sahneden silinmesiyle ilgili. El Kaide ve Bağdadi arasındaki düşmanlık kişisel. Bağdadi’nin yerine geçecek olan kişi, küresel cihat için birlik olmayı seçebilir. Bilmiyoruz.

‘TRUMP DA BİLMİYOR’  

ABD ve Türkiye arasında El Bab’da düğümlenen farklılıkların Donald Trump geldiğinde nasıl şekilleneceğini öngörmek neredeyse imkânsız. Trump, görevi devralmaya hazırlanırken net politika önerileriyle gelmiyor. Tweetlerle geliyor. Geldiğinde de bir ülkeyi yönetmenin sabahın 2’sinde Tweet atmaktan çok farklı olduğunu keşfedecek. Bence Trump’ın başkan olduğunda ne yapacağını Donald Trump’ın kendisi dahil kimse bilmiyor.”

Sonraki Haber