''1990'dan beri televizyon izlemiyorum''
Katolik Kilisesi'nin lideri Papa Françesko'dan ilginç bir itiraf geldi.
Katolik Kilisesi'nin lideri Papa Françesko, Meryem Ana'ya verdiği bir söz gereği 1990'dan bu yana televizyon izlemediğini söyledi.
Memleketi Arjantin'de yayımlanan La Voz del Pueblo (Halkın Sesi) gazetesine bir röportaj veren Papa, bu göreve seçilmesi, korkuları, özlemleri ve gündelik alışkanlıklarıyla ilgili soruları yanıtladı.
Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in başpiskoposu iken Katoliklerin liderliğine seçilen Papa Françesko, bu göreve gelmeyi hiç beklemediğini söyleyerek "(Papalık seçimi için) Roma'ya geldiğimde Buenos Aires'e dönüş biletim de hazırdı. Pazar ayininde yapacağım konuşma metnim bile masamdaydı" dedi.
Papa, insanlarla samimi ilişki kurması ve onları "çekmesi" ile ilgili bir soruyu da yanıtlarken de "İnsanlar bana iyi geliyor. Ben psikolojik olarak etrafımda insanlar olmadan yaşayamam" diye konuştu.
"Papa olduktan sonra önceki hayatınızdan neleri özlüyorsunuz" sorusuna ise şöyle cevap verdi:
"Sokaklara çıkmayı. Sokaklarda yürümenin verdiği huzuru özlüyorum. Ya da bir pizzacıya gidip güzel bir pizza yemeyi."
Sokaklarda istediği gibi dolaşamasa da Vatikan'ın katı protokol kurallarını zaman zaman ihlal ettiğini itiraf eden Papa, "Bana 'disiplinsiz' dedikleri doğru, protokolü pek iyi yerine getirmiyorum. Protokol çok soğuk. Ama tabii resmi işlere kendimi tamamen veriyorum" dedi.
Geceleri yatağa girdiğinde ise tamamen rahatladığını anlatan Papa Françesko şöyle devam etti:
"Uykum o kadar derin ki yatağa girdiğim anda uyuyorum. 6 saat uyuyorum. Genellikle saat 9'da yatağa giriyorum, yaklaşık 10.00'da gözüm yaşarmaya başlayıncaya kadar okuyorum, sonra da ışığı kapatıp sabah 4'e kadar uyuyorum. Saat 4'te kendiliğimden kalkıyorum, biyolojik saatim sayesinde."
Gün içinde de 40-60 dakika arası siesta yaptığını söyleyen Papa, "Siesta yapamadığım günler üzülüyorum" dedi.
"Nelerden korkarsınız" sorusunu ise Papa şöyle yanıtladı:
"Genel olarak bir korkum yoktur. Saldırılar konusunda ise kendimi Tanrı'nın ellerine bırakıyorum. Dualarımda Tanrı'yla konuştum ve dedim ki 'Bak, eğer illa bunun olması gerekiyorsa senden sadece bir şey istiyorum, canım acımasın' (gülüyor). Çünkü ben fiziksel acı karşısında korkağım. Sanırım 19 yaşındayken geçirdiğim akciğer ameliyatının bir etkisi."
Arakanlı Müslümanların dramı Papa'yı ağlatmış
Papa Françesko, "Ağlar mısınız?" sorusuna ise, "Halkın içindeyken ağlamam. İki kez sınıra geldim ama kendimi frenlemeyi başardım" diye cevap verdi.
Kendisini nelerin ağlattığını anlatırken de "İnsani dramları görmek... Geçen gün Arakanlıların başına gelenleri gördüğümde olduğu gibi" dedi.
Papa ayrıca, hasta çocukların ve cezaevindeki mahkumların da kendisini çok duygulandırdığını söyledi.
Medyanın zaman zaman söylediklerini bağlamından çıkarıp yayımlamasından şikayet eden Papa, internet kullanmadığını, günde en fazla 10 dakikasını gazete okumaya ayırdığını ve İtalyan La Repubblica gazetesini okuduğunu açıkladı.
1990'dan beri hiç televizyon izlemediğini de anlatan Papa, "Bu, 15 Temmuz 1990'da Karmel Dağlı Meryem Ana'ya verdiğim bir sözdü" dedi. Papa bu kararının özel bir gerekçesi olmadığını, sadece "bu bana göre değil" diye düşündüğünü söyledi.
Futbolu ve Arjantin'in San Lorenzo takımını sevdiği bilinen Papa, takımının maçlarını da mı izlemediği sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Hiçbir şey izlemiyorum. Bir İsviçreli Muhafız bana her hafta sonuçları söylüyor."
Papa Françesko, günümüz dünyasındaki en büyük 3 kötülüğü "fakirlik, yolsuzluk ve insan kaçakçılığı" diye sıraladı.
Papa, "Nasıl hatırlanmak istersiniz?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"İyi bir tip olarak. 'O iyilik yapmaya çalışan iyi biriydi' desinler. Başka bir beklentim yok."