Amerika diye diye öleceğiz

Güncelleme:
Geçtiğimiz günlerde ABD Temsilciler Meclisinde oylanan 1915 olayları ile ilgili yasa tasarısından sonra şapkamızı önümüze koyup düşünmenin zamanı çoktan geldi.
 
Hep kazananın Amerika olduğu tek taraflı bir aşk bizimkisi. Türkiye, ABD’yi her şeye rağmen sevebiliyorken, ABD hiç oralı olmuyor. Bizi ciddiye almıyor. O kadar körü körüne bir aşk ki bizimkisi mevcudiyetimizin garantisi dediğimiz Lozan Antlaşmasını bile imzalatamıyoruz. Ve buna sesimiz çık(a)mıyor.
 
Cumhuriyet döneminde çıkar dolu ilişkilerin sıklaştığını görüyoruz. 1950 yılında zor durumda kalan ABD askerine yardım amacıyla Kore’ye 4500 kişilik kolordu gönderiyoruz. 1000 civarı şehit verilmesine karşılık alınıyor ve ABD bu fedakarlığın karşılığı olarak Türkiye’nin NATO’ya dahil edilmesini sağlıyor. Marshall planı dahilinde eskimiş araç, gereç ve silahlarını da Türkiye’ye gönderir ki; eskilerle avunurken Türkiye, ABD kendi teknolojisini geliştirsin.
 
Kıbrıs dahil hiçbir savaşımıza destek olmamış tam tersi ambargo, boykot ve yaptırımlar uygulamış olmasına rağmen dostluğumuzdan vazgeçmemişiz. Haşhaş ekimini yasaklamış olsa da, ülkemizdeki darbelerin planlayıcı olsa da, iktidarımızı belirlese, içişlerimize karışsa da dost kalabilmişiz.
 
1980’de onların çocukları, başarıyı başkanlarına iletirlerken biz darbelerin ülkemizin geleceğinden götürdüğüne hayıflanıyorduk. Binlerce insanımızı hapishanelerde çürüttük. Bizimkiler kaybederken onların çocukları başarmışlardı.
 
1990’lı yılların başında Çekiç Güç, PKK terör örgütüne lojistik destek sağladığı kanıtlansa da bize zarar veren bu ilişkinin sonu getirilemedi, buna gerek duyulmadı. Yine 1990’lı yılların başında K.Irak’ta bir Kürt Devletinin varlığını kabul etti ABD. ABD’deki bazı enstitülerde Türkiye’nin bölünmüş haritalarının kullanılması tesadüf değildir.
 
2003 yılında 11 askerimiz Süleymaniye'de başlarına çuval geçirilerek gözaltına alınmış, küçük düşürülmüşüz ama dost kalmayı başarabilmişiz.
 
1915 Ermeni Katliam komedisi 1990 yılından beri düzenli olarak sahneleniyor ABD Senatosunda. Biz her yıl Senato’da onaylanır mı, Başkan “Soykırım” sözünü dile getirir mi tedirginliğindeyiz. Her yıl tekrarlanan bu komediye kökten çözüm getiremiyoruz.
 
Amerika’nın istediği yenidünya düzeni kurulduğu zaman, Senato’dan tasarı geçer ve ABD Başkanı Soykırım sözünü kullanır. O zamana kadar yılda bir gün hariç rahatız! Şaka bir yana, ABD ile dostluğumuz devam ettiği sürece bölünme korkusu paranoya olmayacak, ciddi bir tehdit olarak varlığını koruyacaktır.
 
Kürt ve Ermeni sorunlarının senaristi tek taraflı stratejik müttefikimiz Amerika ile dost kalmaya devam etmek "Stratejik bir hataya" devam etmektir. Köprüleri atamıyorsak ta oynayacak bir kartımız olmalı bu oyunda!
 
Emin olun, Kuzey Irak’ta kurulan kukla devlet tam olarak işlerlik kazanıp dünya’nın çoğu ülkesi tarafından tanındıktan sonra ABD, Türkiye aşkını bitirecektir. Çünkü Türkiye’ye ihtiyacı kalmayacaktır.
Diğer Yazıları
Bahçeli'nin tarihi çağrısı
Keşke ülkede muhalefet olsa
Bize yarınlar lazım
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız