Don Kişot İzzet, Medyatava çetesine karşı

Don Kişot İzzet, Medyatava çetesine karşı
Güncelleme:

Medyada son günlerde bir kavga alevlendi. Bir tarafta İzzet Çapa,diğer tarafta Medyatava isimli internet sitesinin sözde gizli, ama herkesin bildiği sahipleri, Cengiz Semercioğlu, Ömer Özgüner ve Selim Akçin var.

Önce bu kavganın taraflarını tanıyalım.

İzzet Çapa, bir zamanların çapkın fabrikatörü Bedii Bey'in mahdumu. Bir fabrikatör oğlu olarak ağzında gümüş kaşıkla doğdu..

Çapa, hayata atılınca baba işini sürdürmeyip, eğlence işine girdi. Tıpkı üvey abileri  Celal Çapa ve Ahmet Çapa gibi.

İstanbul'un en ünlü, en gözde mekanlarını açtı. Şöhreti abilerini geçti, mekanları jet sosyetenin en ünlü uğrak yerleri oldu. Artık kulaklarından baba parası değil, kendi kazandığı dolarlar fışkırıyordu.

Ama eğlence baronluğu onu kesmedi. İzzet Çapa bu kez gazeteciliğe soyundu. Hem de öyle basamakları tek tek çıkarak değil.

En tepeden işe girdi.

Türk medyasının amiral gemisi Hürriyet'tin magazin eki Kelebek’te röportajlar yapmaya başladı. Onu bu fırsatı yakın dostu, Hürriyet’in patronu Vuslat Doğan vermişti.

Bilmeyenler için söyleyelim, röportaj gazeteciliğin en zor alanlardan biridir.

İlk başlarda İzzet Çapa’ya tepki sesleri yükseldi:

 "Pavyoncudan gazeteci mi olur" diyenler çıktı. 

Ama oldu. 

İzzet Çapa bu işi de kıvırdı. 

Röportajları ses getirmeye başladı. 

Sorulmayanları sordu. Konuşmayanları konuşturdu. 

İşler yolunda giderken yumulmadık bir şey oldu. 

Nişantaşı'nda bir kafede Hakan Başaran isimli bir kişi silahlı saldırıya uğradı. İzzet Çapa'nın adı da bu işe karıştı. 

İddiaya göre Çapa azmettiriciydi.  

Gözaltına alındı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 

İşte ne olduysa ondan sonra oldu. 

Bu olayda Hürriyet gazetesi,  İzzet Çapa’nın arkasında durmadı. Ve Çapa serbest kalır kalmaz Hürriyet’ten kovuldu.

İzzet Çapa’ya göre, kendisini gazeteden attıran, röportaj yaptığı Kelebek gazetesini kale gibi kullanan, ilk günden beri kendisine karşı çıkan  “ Medyatava Çetesi “ idi…

İyi de kimdir bu medyatava çetesi ?

Cengiz Semercioğlu, Selim Akçin ve Ömer Özgüner, lise yıllarından arkadaş, 3 eski devrimci. Lise yıllarında hapiste dahi yatmışlıkları var.

Daha sonra üçü de medyaya girdi ve hızla yükseldi. Ve elveda sosyalizm, merhaba kapitalizm…

Bugün Cengiz Semercioğlu Hürriyetin ünlü bir köşe yazarı… Selim Akçin Hürriyet’in magazin müdürü ve Kelebek’i yönetiyor… Ömer Özgüner ise Star TV’nin genel yayın yönetmeni…

3 kafadarın gücüne bakar mısınız ?

3 kafadarın yükselmesinde en büyük etken ise, özellikle geçmiş yılarda çok etkin olan medyatava.com sitesi.

Bu 3 arkadaş, bu sitenin gücünü kullanarak, merdivenleri üçer, beşer tırmandı. Medyatava, medyadaki bir çok gelişmeyi yönlendirince, adları da doğal olarak “ Medyatava Çetesine “ çıktı.

Aman ha, sakın yanlış anlamayın, bu çetenin tırnak makası bile yok, sadece klavyeleri var. Ama bu klavye F16 uçağından bile güçlü.

Tabi haklarını yemeyelim, bu 3 arkadaş aynı anda çok da yetenekli.

İşten atılınca öfke krizleri geçiren İzzet Çapa, “ Beni bitirmeye çalışan Medyatava Çetesinin kanını içeceğim “ diyerek yemin etti.

İzzet Çapa önce sosyal  medyada bu 3 kafadarı ve Hürriyet’i hedef aldı.

İzzet Çapa'nın salvolarına karşı Hürriyet'i savunma görevini üstlenen Cengiz Semercioğlu ise, adeta cami duvarına işeyerek,  hayatının hatasını yaptı…

Yazıları yetmezmiş gibi, sağda solda İzzet Çapa'ya verdi veriştirdi.

Bunu biz değil bizzat Çapa'nın kendisi söylüyor. 

Çapa, Cengiz Semercioğlu'nun kendisi hakkında 'zengin piçi' dediğini bile yazdı. 

Çapa sustu, sustu, sustu…  ve geçen hafta patladı.

İzzet Çapa geçen ay, Süperhaber isimli haber sitesinde yazmaya başladı.

Sitenin sahibi gazeteci Cengiz Er. Peki, Cengiz Er mi kim ?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öz be öz kuzeni diyelim ve susalım, gerisini siz düşünün…

İzzet Çapa bu yazıda Cengiz Semercioğlu ve arkadaşları hakkında öyle iddialar ortaya attı ki, bir tanesi doğru olsa, adamı gazeteden değil meslekten atarlar.

Okuyun bakalım, İzzet Çapa  medyatava çetesi için nasıl bir iddianame hazırlamış:

İŞTE O SORULAR

Bir - Bugünkü yazında, “Mahsun filmini haber yaparız. Ne nikah şahitliğimiz kalır ne de PR’cı eski eşimiz...” demişsin. Soruyorum!

Mahsun’un nikah şahidi ve kadim dostu senin de bağlı bulunduğun gazetenin tepe yöneticisi Firket Ercan değil mi?

Mahsun’un ‘Vezir Parmağı’ da dahil bugüne kadar çektiği tüm filmlerin PR, basın organizasyon işlerini, ortağın Selim Akçin’in eski eşi Filiz Öcal’ın PR şirketi Deep İletişim yapmadı mı? PR’cı Filiz’le, eski kocası Selim ve senin arandaki bu akçeli hukuk sence etik mi?

İki - Bugünkü yazında bahsetmemişsin ama kardeşin Cem Semercioğlu’nun yapım şirketinden gelen yüzlerce habere gazeten Kelebek’te imtiyaz sağlamadın mı? Sence bir gazete yöneticisinin, kardeşinin yapım şirketinin haberlerini gazetesinde çarşaf çarşaf yayınlaması etik mi? Buradan götürdüğünüz paraları içine sindirmek için hangi sodayı kullanıyorsun?

Üç - Medyada gazeteciliğinden çok PR’cılığıyla tanınan, bir dönem benimle de çalışan Faik Erdemli imzasıyla giren haberlerde rant ilişkisi var mı, yok mu? Eğer adamsan Faik’in kimlerden, ne karşılığında haber yapmak için para aldığını açıkla. Sen açıklamazsan ben açıklarım. Faik, medyanın amiral gemisi Hürriyet’te kadrolu- sigortalı olarak mı çalıştı, yoksa senin çantacın kontenjanından mı haber yapar oldu Kelebek’e? Acun’un PR işlerini almak için Faik’le Acun’a gönderdiniz mi? Acun’un PR işlerini almak için gazeteni baskı aracı olarak kullandın mı?

Dört - Çok ünlü bir televizyon patronunun adı bende saklı eski eşi, Faik aracılığıyla Selim Akçin’in beğendiği 3 bin Pound’luk montu Londra’dan satın alıp, bizzat Faik eliyle Selim’e göndermedi mi? Montu fazla cafcaflı bulan Selim, “Faik bunu sat, parasını getir bana” dedi mi, demedi mi? Sence bir gazetecinin haber kaynağından 15 bin liralık hediye alması etik mi? Bu olayı hiç duymadın mı, yok eğer duyduysan konuyla ilgili ne yaptın?

Beş - Sen, Selim Akçin, Star’ın tepe yöneticisi Ömer Özgüner ve Faik Erdemli, birlikte kurduğunuz medya sitesi MedyaTava’da çıkarlarınızı manipüle etmek için haber yaptnız mı, yapmadınız mı? Eğer aksini iddia ediyorsan hatırlatırım, önümde kocaman bir dosya var MedyaTava’yla ilgili. Gün gün yazarım hangi haberleri yaptığınızı ve siteyi kendinize yakın adamları önemli pozisyonlara getirmek için nasıl kullandığınızı... Bence sen açıkla, yoksa medyadaki cevval üçlünün bütün koordinatlarını deşifre etmeye doğru gidiyor mesele bilesin... (Ben sana Cihangir Susam ve vefat etmiş bir abinin eski eşi diyeyim, ötesini sen anla kardeşim...)

Altı - Medyada da günlerce haber olan Samsung cep telefonu olayında faturayı çıkarıp herkesi susturmuştun. Şimdi ben sana soruyorum. O telefon TV8’de çalıştığın dönemde herkesin önünde sana hediye edilmedi mi? Gösterdiğin fatura Faik’in daha önce kendine kredi kartı ile aldığı başka bir cep telefonuna ait değil mi? İnsanları başkasına ait faturayla kandırmak gazetecilik ahlakına yakışır mı?

Yedi - Hürriyet’ten kaç para maaş aldığını biliyorum, yalanlamaya kalkarsan bordronu yayınlarım. Şimdi soruyorum, memleketin ekonomisi bu kadar sıkıntı yaşarken, kazandığın o orta düze maaşla bu inanılmaz serveti nasıl elde ettin kardeşim? Bindiğin pahalı araba ve Cihangir’deki astronomik daireyi maaşınla mı aldın? Yok, değilse nasıl, kimlerden gelen paralarla? Ve kimin üzerine kaydettirdin? Eşinin ve senin evlendikten sonraki mal beyanındaki artışı açıklamaya yüreğin var mı?

Sekiz - Yine bugünkü yazında “Çalgı Çengi’yi haber yaparız. Ne Ahmet’le Murat’tan para aldığımız kalır, ne gizli saklı çevirdiğimiz dolaplar...” demişsin. Soruyorum, ‘Çalgı Çengi’ filminin de basın PR işini Filiz Hanım yapmadı mı?

Dokuz - Daha çevrilmeye başladığı günden itibaren gazetende haber olan Şahan Gökbakar’ın filmi ‘Recep İvedik’ de Filiz Öcal’ın şirketi Deep İletişim’le çalışmıyor mu?

On - Sosyal medya hesaplarından takip ediyoruz. Maşallah Evliya Çelebi gibi olmuşsun. Bu seyahatlerin kaçının parasını cebinden ödedin? Kaçını seni seyahate götüren dostların karşıladı? Bu seyahatlerden sonra kaç tanesiyle ilgili haber yaptın ve yaptırdın gazetende?

On bir - Gazetenin yazarlarının dünyanın dört bir tarafına yaptığı astronomik ballı seyahatleri, senin haber kaynağın olan sanatçılara satılan şarkı sözlerini ve buralardan kazanılan paraları etik buluyor musun?

On iki - BKM’nin filmi ‘Dedemin Fişi’ ile ilgili yazdığım eleştiri yazısının Kelebek’ten çıkarıldığı gün, senin aynı filmle ilgili muazzam bir övgü yazısı döşenmiş olman tesadüf mü? Benim gibi senin de aklına ‘Bu işte bir Çapanoğlu var’ sorusu gelmiyor mu?

Ve son soru: Dürüstlüğünden kimsenin şüphesi olmayan okur temsilciniz Faruk Bildirici’nin Kelebek’i eleştirdiği Trump Tower haberini köşesinden akşam yedide çıkarttırdığınız gün kutlama yaptınız mı, yapmadınız mı? ‘Fincanı taştan oyarlar’ diye tempo tuttunuz mu, tutmadınız mı? Sizinle aynı gazetede çalışan namuslu bir kalemin yazısını dolaylı yoldan sansürlemeyi etik buluyor musunuz?

PS: Gözlerinden öperim, adamsan tez vakitte cevabını bekliyorum... Nys sn mşglsn glb, kib by!

İZZET ÇAPA

Çapa bu soruları soralı nerdeyse bir hafta oldu ama, ne Semercioğlu ne de ortaklarından hala ses seda yok.

İşleri zor. Aslında hemen dava açmaları lazım. Açarlarsa kesin kazanırlar. Çünkü İzzet Çapa’nın tüm yazdıklarını hukuken kanıtlaması imkansız.

Ancak dava açmak zor karar. Karşılarında sadece kalemi kırılmış bir İzzet Çapa değil, Cumhurbaşkanının öz be öz kuzeni Cengiz Er de var. Bu yazının Cengiz Er’in onayı olmadan yayınlanması im-kan-sız.

Medyatava çetesi, Doğan Gubu zaten Cumhurbaşkanı ile papaz olmuşken, onun kuzenini asla kızdırmak istemez. Aksi takdirde Vuslat hanım onları anında kapının önüne koyar.

Yani medyatava çetesi tüm bu hakaret ve suçlamaları yutmak zorunda.

3 kafadar bugünlerde hayatlarının en zayıf anını yaşıyor. İzzet Çapa’ya karşı elleri kolları bağlı. Karizma yerle bir…

İzzet Çapa onları  adeta “ görmedim, duymadım, söylemedim “ diyen 3 maymuna çevirdi

İzzet Çapa, medyatava çetesini, Hürriyet’ten attırıp, bu çeteyi yıkabilecek mi ?

Biraz zor. Ama bu 3 kafadarın artık Kelebek’i babalarının çiftliği gibi kullanmaları, kendilerine çıkar elde etmeleri de çok zor.

O güzel günler geride kaldı…

Hemen belirtelim… Sakın bu yazılanlara bakıp da, “ Helal olsun İzzet Çapa’ya. Medyatava çetesini maymuna çevirdi “ diyerek, ona hak etmediği bir payeyi vermeyin…

Çünkü, İzzet Çapa da, adam gibi adam değil.

Birlikte çalışırken iltifat ettiği, beraber yemek yediği çeteyi, işten atılınca en ağır suçlamalarla yerinm dibine sokması, kişiliğinin göstergesi…

Yani, al İzzet Çapa’yı, vur medyatava çetesine…

Bu kavganın tüm gelişmeleri, herkese eşit uzaklıkta olan bağımsız medya haber sitesi medyakafe.com’da olacak.

Yaşasın bağımsız gazetecilik…

Bizi izlemeye devam edin.

MEDYAKAFE.COM