BAŞKA BİR SU POLİTİKASI İÇİN KAPASİTE GELİŞTİRME ATÖLYESİ VANDA BAŞLADI

BAŞKA BİR SU POLİTİKASI İÇİN KAPASİTE GELİŞTİRME ATÖLYESİ VANDA BAŞLADI

Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) ve Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (DİSKİ) ortaklaşa düzenlediği 'Başka Bir Su Politikası İçin Kapasite Geliştirme Atölyesi'nin ilki Van'da başladı.

Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) ve Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (DİSKİ) ortaklaşa düzenlediği 'Başka Bir Su Politikası İçin Kapasite Geliştirme Atölyesi'nin ilki Van'da başladı.

Van'da 2 gün sürecek olan atölye çalışmalarında su kaynaklarının özelleştirilmesine karşı alternatif ilerici girişimlerin, modellerin yaygınlaşması ve uygulanabilmesi için bilgi ve deneyimler paylaşılacak. Merit Otel'de başlayan toplantıya Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, İzmir'in Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, GABB Genel Sekteri İsmail Doğan, Su Hakkı Kampanyası'ndan Nuran Yüce, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan, TMMOB temsilcileri ile uzmanlar katıldı. Toplantıda konuşan GABB Genel Sekteri İsmail Doğan, iki gün sürecek olan atölye çalışmalarında yeryüzünde bulanan tüm canlıların esas yaşam kaynağı olan suyu, suya yönelik olan tehditleri ve alternatif su politikalarını tartışacaklarını söyledi. Suyun alternatifi olmayan ve başka bir madde ile değiştirilemeyen bir kaynak olduğunu söyleyen Doğan, Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre bugün dünyada 1 milyar insanın temiz içme suyuna erişemediğini belirtti. Birçok insanın susuzluk ve kirli sudan kaynaklı yaşamlarını yitirdiğini söyleyen Doğan, "Uluslar arası sözleşmelerde 'temiz ve güvenilir suya erişim' temel insan hakkı olarak kabul edimleş olmasına rağmen, maalesef uygulamalarda aynı hassasiyeti görmek neredeyse imkansız. Temiz ve sağlıklı suya erişimde büyük sıkıntılar olmasının yanı sıra, buna karşı alınacak tedbir ve yaptırımların minimum düzeyde olması ise tartışılması gereken ayrı bir konudur. Su ve su yataklarının bulunduğu bölgeler, bugün çok uluslu şirketler veya bunların yerli ortakları tarafından rant alanlarına dönüştürülmüştür" dedi.

İzmir'in Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ise, suyun giderek tekelleştirilmesine karşı olduklarını söyleyerek, "Bizlerin görevi suya rant aracı olarak bakan hesapları boşa çıkarmaktır. Su yaşam hakkı ise o zaman para ile satılan bir şey olmaması gerekiyor. Üretmediğiniz bir şey için para istemek yanlıştır. Suyu biz üretmiyoruz. Bu insanların en temel hakkıdır. Bu nedenle bunun da bir karşılığının olmaması gerekiyor. Hakkımda açılan davalar nedeniyle suyu paralı hale getirdik ve 10 ton karşılığında 1 kuruş ücret alıyoruz. Maden para karşılığında satmamız gerekiyor o zaman bizde fiyatı 1 kuruş yaparak, suyun satılamayacağını bir kez daha gösterdik. Biz yaptığımız bu uygulama ile suda önemli tasarruflar sağladık" dedi.

Van Belediye Başkanı Bekir Kaya da, Van'da yapılacak iki günlük atölye çalışmaları ile bilgi ve deneyimlerin paylaşarak, suyun hayatililiğine bir kez daha vurgu yapılacağını söyledi. Kaya, "Buradan 'Başka bir su politikası mümkündür' diyeceğiz. Özellikle konuklarımızın iki gün boyunca ortaya koyacakları önemli belirlemeler ışığında kendi yerel politikalarımızı belirlemek çok daha kolay olacaktır" diye konuştu.

Urartulara ait göletler, doğal su kaynakları ve sulama kanalları tarihin neredeyse en önemli kaynakları olarak gösterildiğini söyleyen Kaya, "Hatta Urartu medeniyetinin bölgedeki su kanalları yapma geleneklerine Persler ve Osmanlı dönemine kadar da rastlamak mümkündür. Bu kadar önemli su kaynaklarına rağmen, Van'ın tarih boyunca su konusunda fakir bir seyirde izlemiştir" dedi.

Van'da hala su sıkıntısının yaşandığına dikkat çeken Kaya, özellikle 1980 yılında Van için tahmin edilen nüfus oranına göre yapılan planlamanın etkili olduğunu söyledi. Kent altyapısının 250 bin kişilik nüfus oranına göre yapıldığını ifade eden Kaya, ancak şu an Van merkez nüfusunun 500 bin olduğunu söyledi. Kaya, "Van'a gelen su miktarı kadar suyumuz Van Gölü'ne akıyor. Biz belediye olarak 2 yıldan beridir bu suyun kente getirilmesi konusunda bir çalışma yapıyoruz. Biz bunun için su analiz raporu ve raporlar hazırladık. Bu suyun bize tahsis edilmesi için merkezi hükümete başvurmamıza rağmen, sürekli raporumuz bölge müdürlüğü, genel müdürlük ve diğer kurumlar arasında top gibi dolaştırılıyor. Ankara'da yaşayan bir vatandaş Van'daki 500 bin insanın kaderini belirleyebiliyor. Burada bulanan 500 bin insan su ihtiyacını tespit edemiyor, ama oradaki bir vatandaş 'sizin suya ihtiyacınız yok' diyor. Diyorlar ki 'Biz 2020 yılına kadar Van ile ilgili bir rapor hazırlamışız sizin suyunuz size yeter" diye konuştu.

Açıklamaların ardından atölye çalışmaları devem etti.

'BAŞKA BİR SU POLİTİKASI İÇİN KAPASİTE GELİŞTİRME ATÖLYESİ' VAN'DA BAŞLADI

'BAŞKA BİR SU POLİTİKASI İÇİN KAPASİTE GELİŞTİRME ATÖLYESİ' VAN'DA BAŞLADI