BAŞBAKAN ERDOĞAN AMASYA'DA HALKA HİTAP ETTİ
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlAmasya'da halka hitabında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hata yapmaktan Allah'a sığınırım; -statükonun Allah'ı- diyor. Kullandığı ifade bu. Bunun benzetmesi olmaz. Allah, zamandan ve mekandan münezzehtir.
Amasya'da halka hitabında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hata yapmaktan Allah'a sığınırım; -statükonun Allah'ı- diyor. Kullandığı ifade bu. Bunun benzetmesi olmaz. Allah, zamandan ve mekandan münezzehtir. Gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Çok açık söylüyorum; bu ifadeler haddi aşmaktır, edebi çok çirkin bir şekilde çiğnemektir" dedi.
Yavuz Selim Meydanı'nda binlerce kişiye hitap eden Başbakan Erdoğan, "Amasya, Yeşilırmak kadar coşkun. Ferhat ile Şirin'in aşkı kadar temiz Amasyalıları selamlıyorum. Biz de dağları deliyoruz, yüzlerce kilometreden su getiriyoruz. Amasya bizim için çok önemli. Amasya tarih şehri. Bazı konular vardır ki siyasetin üzerindedir, siyasetin malzemesi yapılamaz. İnançlar, etnik kökenler bunlardan biridir. Biz ne bunları istismar ettik, ne de ailesi, etnik köken üzerinden siyaset yaptık. Amasya 3-0 ile 12
Haziran'da bunları sandığa gömmelidir. Siirt'te halkın önüne çıkıyor, benim eşimin memleketi, karşısında da seyircisi çok az. 500 kişi dolmamış. İyice çılgınlaşmaya başladı bu arada. İnançlarımızla itikadımızla tamamen ters, son derece saygısızca bir ifade kullanıyor. Biz çok farklı bir terbiye ile yetiştik. Diyanet İşleri Başkanı, Kutlu Doğum Haftası'nda sordu 'Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı konuşsun mu' dedi, 'konuşsun' dedim. Benim hoşgörü anlayışım bu. Enteresan olun şu; Şebi Arus töreninde
Mevlana'yı öyle anlatıyor ki, ondan sonra geleceksin bu ifadeyi kullanacaksın. Orada yaptığın konuşma nedir, bu kullandığın ifade nedir? Kutlu Doğum Haftası'nda söylediğin nedir, bu söylediğin nedir. Ben CHP'ye gönül verenlere sesleniyorum, bunu karşılıksız mı bırakacaksınız. Hata yapmaktan Allah'a sığınırım; -statükonun Allah'ı- diyor. Kullandığı ifade bu. Bunun benzetmesi olmaz. Allah, zamandan ve mekandan münezzehtir. Gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Çok açık söylüyorum; bu ifadeler haddi aşmaktır, edebi
çok çirkin bir şekilde çiğnemektir. Şahsıma küfür etti, iftira attı, aileme küfür etti. Kendisine Hacı Bektaş-ı Veli'nin, malum kendisi de Alevidir ya. Bundan dolayı Hacı Hektaş-ı Veli'ye saygısı vardır diye onun diliyle ifade ettim, benim sevdiğim kadar Hacı Bektaş-ı Veli'yi sevemez, bunlar istismarını yapar, bir zamanlar dedim ki, Hazreti Ali'yi sevmekse ben Alevilerden daha çok Aleviyim. Bunların yaşamında Hazreti Ali var mı yok. Hazreti Ali nerede, bunlar nerede? 'Eline, diline, beline hakim ol' diyor.
Bun önceki beline sahip olamadı, öyle gitti. Kılıçdaroğlu bir skandal kaset ile geldi. Bu da diline sahip olamıyor, cezasını 12 Haziran'da bulacak. Milletin değerlerine dil uzattı. Bu ülkede var ya al birini vur öbürüne" diye konuştu.
"GAYRİ MEŞRU ÖZEL Mİ OLDU"
Kaset skandallarına değinen Erdoğan, "'Bu hükümet milletin özeline girdi' diyorlar. Bahçeli öyle söylüyor. Gayri meşru olanı ne zamandan beri 'özelim' diye ilan ediyorsunuz. Aynı şeyi Bahçeli söylüyor, onun da milletvekili malum Ruslarla muslarla bir araya gelmişler. Orada başörtü, çarşaf vesaire. Onları istifa ettirdi. Niye istifa ettiriyorsun? Özelinse bırak yollarına devam etsinler. Demek ki işine yaradı. Bu pislikler temizlenmediği sürece siyaset temizlenmez. Benim partimin içinde de bu türler varsa
1 dakika tutmam. Tutamam. Biz partimize 'ak' derken bundan dolayı dedik. Allah'a dil uzatan, Allah'a şirk anlamına gelen, yüce Yaratanı edepsizce ağzına kalan birisine karşı susmam, tepkisiz kalmam mümkün olamaz. Siirt'te, İbrahim Hakkı Hazretleri'nin memleketinde, evliyaların diyarında ağzına bu ifadeleri alanı, millet 12 Haziran'da çok kötü çarpacak. Hacı Bektaş'ın diliyle belki anlar da, edebe gelir diye sesleniyorum. Bizim erkanımız ahlakı Muhammedi ve edebi Alidir. Adem suretinde olan herkes adem
değildir, ademin ademliği akıl, haya ve ilimledir. Buradaki ademden kasıt insandır. Biz akıldan hayadan ilimden nasibini alamayanlar, işte böyle edep dairesinin dışına çıkarlar. Bunlar istismarcı. Bu CHP'nin üstü şişhane, altı kaval. Bunlar dini siyasete alet edecekler. Böyle yok. Milletin tokadıyla karşı karşıya gelirsiniz. Karşınızda bizi bulacaksınız. Bunlara sadece acil şifalar diliyorum, Allah ıslah etsin diyorum. Biz bu adap dışı üslubu kendi haline bırakacağız. Onları aynı dili kullandıkları
çeteleriyle, Silivri'yle baş başa bırakacağız" dedi.
"BİZ KANAL İSTANBUL PROJESİNİ UYGULUYORUZ, ONLAR SİLİVRİ'YE TÜNEL AÇIYOR"
Kanal İstanbul projesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bu inşaatlarda 10 binlerce insan çalışacak. Burada şehirler kuracağız. İstanbul'un deprem tehdidine karşı orada bir yapılanmaya gedeceğiz. Bunlar vizyon sahibi değil. 2 yıl etüt proje çalışması sürecek. Ondan sonra dozerler çalışmaya başlayacak*Biz İstanbul'a Kanal İstanbul projesini uyguluyoruz, onlar da CHP Genel Merkezi'nden Silivri'ye tünel açıyorlar. Bizim bu seviyesizlik hiçbir zaman işimiz olmadı, olmayacak" dedi.
"Merkez Bankası'nın kasasında 93 milyar dolar var" diye devam eden Erdoğan, "Bay Kemal ve Bahçeli 93 milyar dolarda sulandı. Onlar bunları boşaltarak her aileye 600 lira verecekler. Biz zaten daha fazlasını veriyoruz. Biz zaten bir özürlünün bakımına bu kadar bekliyoruz. Sosyal güvencesi olmayana zaten yardım yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Eğitim alanından yapılması öngörülen yeniliklere değinen Erdoğan, "Artık dersliklerde akıllı tahta olacak. Kara tahtayı kaldırıyoruz. Bilgisayar donanımlı tahta. Öğrencilere ücretsiz olarak birer elektronik kitap vereceğiz. Ipad gibi. Bütün müfredatı ona giriyoruz" diye konuştu.
"CHP'Lİ BELEDİYE NİYE O YAVRUYA SAHİP OLMADI"
"SSK'ya 8 yıl genel müdürlük yaptı, batırdı" diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, Samsun'da Kübra isimli bebeğin şüpheli ölümüyle ilgili olarak, "-2.5 yaşındaki Kübra'dan haberin var mı-, diyor. Bay Kemal benim haberim var da, senin haberin yok. CHP'li belediyenin semtinde oturuyor, niye bakmadın çocuğa. Senin belediyen orda, CHP'li belediye niye o yavruya sahip olmadı? Bu hepimizin ortak meselesi değil mi? İşine geldiği zaman CHP'li belediye diyorsun ama Kübra'yı aç
bırakıyorsun" ifadelerini kaydetti.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol