“Şike yok ama teşvik primi var !”

“Şike yok ama teşvik primi var !”

Ligi sarsan şike iddialarını Sinan Engin, Ergun Gürsoy, Ali Şen ve Mehmet Ali Yılmaz ele aldı.

Geçtiğimiz haftanın en olaylı konusu, Cihan Oskay'ın ortaya attığı şike iddiasıydı kuşkusuz. Bugünkü büyük derbi öncesi, dört büyük takımın önde gelen isimlerine, bu iddialarla ilgili görüşlerini sorduk.

Haftaya damgasını vuran şike iddiası, Papa'nın Türkiye ziyaretinin önünü geçti. Bu Papa'yı unutturmanın yolu muydu, yoksa futbolda temizliğe mi ihtiyaç vardı bilinmez... Bilinen şu ki, Cihan Oskay isimli Fenerbahçeli, üzgün ve süzgün açıklamalarında küçük rakamlarla büyük iddiaları bir araya getirdi. Şimdi kimse şaşkın değil. Kimsenin şaşkın olmaması bile dikkat çekici değil. Çünkü Türkiye topraklarında şike söylentileri ilk kez gündeme gelmiyor. Eğer hasıraltı edilecekse de eminim bu, ilk kez olmayacak. Büyük futbol adamları "İnsanın olduğu yerde şike vardır," deyiveriyor rahatça, "İnsana dair hiçbir şey yabancım değildir," diyen Nietzsche'nin edasıyla üstelik. Ağırlıkları eş değer mi, sanmam, sanmayın. Ama Kulüpler Birliği ve Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın, Aziz Yıldırım'a destek vermek şöyle dursun, kendi takımının derbisine bile katılmayacak bugün...


'Her şey apaçık meydanda bir daha kanıtlatmayın'

Galatasaray eski 2. başkanı Ergun Gürsoy:.

-Sizin bu şike iddialarıyla ilgili saptamalarınız nedir Ergun Bey?
- Birisi ortaya bir iddia atıyor. Onu bir kuruluş destekliyorsa, diğer kuruluş da onun karşısında oluyor.

- Sizce Cihan Oskay yalnızca bir 'meczup' mu peki?
- Adam televizyonda zaten kendi söyledi: "Ben adam falan değilim, beni öyle görün," dedi.

- İddiası hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Televizyonda her şey apaçık meydanda. Bunu bir daha bizlere kanıtlatmanızın manası yok. Böyle bir yetkimiz de yok bizim zaten. Televizyondaki ilgili kişilerin konuşmalarını incelerseniz, neticeye varabilirsiniz. Rakip bir kulübün eski yöneticisi olarak, bu işte fikir yürütmemiz de hoş ve şık olmaz yani.

- Peki ama Aziz Yıldırım nesine güvenerek ısrarla devleti göreve çağırıyor?
- Sıkıntıya düşen her insan, birilerinden bir şey bekler. O da beklentisini böyle ifade etmiş, biz ona müdahil olamayız.

- Bu akşamki derbide neler yaşanacak sizce?
- Stresli bir maç olacağı kesin. Futbolcular sahaya çıktığı zaman o kalabalığı falan unuturlar. Bu arada iyi oynayan kazansın ama görünen bir şey var; futbolcuları tek tek koyarsanız kantara, bana göre FB daha ağır basıyor. Ben hep böyle diyorum ama maalesef FB bugüne kadar hiç beni doğrulamadı. Benim de görüş açımı biraz aşağıya indirdi.

- İki kulüp başkanının birbirlerine tavrı nasıl olacak tahminizce? Özhan Canaydın maça gidecek mi?
- Herkes, gemisini kurtaran kaptan... Ben şu kadarını söyleyeyim, herkesin sloganı şu: "Vur, kır, parçala; bu maçı kazan!" Buradan yola çıkarsanız en münevver, en okumuş, en sosyetik insandan; en düşük seviyedeki eğitimsiz insana kadar herkes "Kupayı alın da, ne yaparsanız yapın," ifadesini kullanıyor. Benim nefretim bundan geliyor işte. Bunun bir spor olduğu ortadan kalktı. Seyirciler de liderler ne yaparsa yapsın, mübah görüyor. Lider de bu yolda hareket etmek durumunda kalıyor. Biraz da içlerinde varsa, bu daha da iyi pekişiyor. Durum bu.

- Özhan Canaydın için de aynı şey geçerli mi sizce?
- Ben isim vermiyorum. Benim cümlemde her şey var. Bana gazetecilik yapmayın.

'Maç satmak, eş satmakla aynı şey'

Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen:.

-Daha önceki konuşmalarınızda "Türkiye'de şike yoktur," der gibi bir haliniz vardı, bu düşünce devam ediyor mu?
- Türkiye'de şike var mı, Türkiye'de futbol maçları satın alınıyor mu, alınmıyor mu bu ayrı bir konudur. Aslında insanın yapısında şike var, ben bunu her zaman söylüyorum. Yani insanlar karılarına, eşlerine de şike yapar, siyasetçi seçmenine de şike yapıyor.

- Futbol maçlarının satın alındığıyla ilgili ne diyorsunuz?
- Futbol maçlarındaki satın alınmalarda, 'teşvik şikesi'ni ayrı mütaala etmek lazım. Birinci şike; bir futbol takımında oynayan bir futbolcu, bir futbol maçını yöneten bir hakem, karşı taraf bu insanlara para veriyorsa ve "Sen o kulüpten para alıyorsun, çocuklarını geçindiriyorsun, mukavele yapmışsın ama sen bu mukavelene karşı gel, o kulübün kaybetmesini temin et. Yani sen kendini sat, emeğini sat," diyorsa bu ahlaksızlık. Bu kanunen suç. Ama bizim kanunlarda şikenin suç olduğu yazılı değilmiş. Onu da yeni yeni öğreniyoruz. Ama vicdanda olan suç, hepsinden daha ağırdır. Bu bir insanın eşini satması ile eş değerdir.

- Kişi bazında böyle...
- Futbolcu emeğiyle kazanması lazım gelen maç için, çocukları için para alıyor ve o maçı satıyorsa; bu ağır bir şike. Bu kendisinin aşağılık bir adam olduğunu gösteriyor. Ekmek parasına ihanet ediyor. Demek ki bu şike dediğimiz olay, insani yönden çok ağır bir olaydır. 40 yıldır Türk futbolu içindeyim, bin tane kavga verdim. Beni hiç sevmeyen insanlar dahi, bir Allahın günü Ali Şen'e şikenin 'ş'sini diyemedi. Çünkü futbol dünyasında insanlar birbirlerini tanır. Ben büyük kulüplerin, yöneticilerin, futbol kulüplerinin en küçük kulüp yöneticilerinin bir şike yapma ihtimalinin sıfır olduğunu söylüyorum. Bunu yönetici için söylüyorum. Yönetici, bir futbolcuya gelecek ekip kuracak, o da "Bunu yenin, bunu böyle yap," diyecek... Bu mümkün değil. Ben Türkiye'de bu tarz şike yapıldığına inanmıyor, olmadığını da söylüyorum. Olanlar veya tahmin edenler var, onların yaptığı şu: "Ooo, neler oluyor bu Türkiye'de... Ama konuşursam suç." Ya bunu konuşmayın veya varsa, adam gibi çıkın ortaya konuşun. Futboldan ekmek parasını kazanan insanlar, televizyoncular, spikerler, yorumcular, yazarlar, spor yazarları eyyamcılık yapıyorlar. "Valla bilemiyorum ama var," diyorlar. Yahu söyle. Bilemiyorsan da söyleme. Temelde karşı olduğum olay budur.

- Kim yapıyor eyyamcılığı? Haluk Ulusoy da mı eyyamcı?
- Futbol dünyasının içinde kim varsa veya bir şike yapıldığını, maçların alınıp satıldığını, ahlaksızlık yapıldığını ima ediyor, ama bundan sonra da "Şike var ama ispat edemiyorum," diyorsa, bu insanlara itibar etmeyeceksiniz. Ya çıkacak "Şike yapılıyor ve şu şekilde yapılıyor," diyecek ya da rakı masalarında birbirlerine masallar anlatacaklar. Niye çıkıp televizyonlarda anlatmıyorlar o zaman? Niye çıktıkları zaman kıvırıyorlar?

- Haluk Ulusoy, biz baskıya girdiğimiz sırada henüz bir açıklama yapmamıştı...
- Özhan Canaydın Kulüpler Birliği başkanı değil mi? O zaman Kulüpler Birliği Başkanı olarak al bütün kulüp başkanlarını, gel Aziz Yıldırım'a, "Biz senin yanındayız. Bu futbola karşı yapılan bir iftira, bir komplodur, seninle beraber bu insanlara karşı mücadele edeceğiz," de. Komşunun başına bir şey gelse, başı ağrısa evine gidip "Geçmiş olsun," demiyor musun? E bunlar da gitsinler, adam gibi FB kulübünü ziyaret etsinler. Yanlarına da Haluk Ulusoy'u alsınlar. Haluk Ulusoy "Hayır," demedi ki... Aziz Yıldırım bu insanlarla ne konuşsun? "Biz hazırız, buyursunlar," dedi Aziz Yıldırım. Bir şeyden çekinseydi, bir şeyden endişesi olsaydı devleti göreve çağırmazdı. Biz Aziz Yıldırım'ın, yönetim kurulunun bütün FB'liler emrindeyiz. Hiçbir tarihte FB camiası bu kadar bütünleşmemiştir. Bu olay FB'lileri daha fazla bir bütünlüğe, birlikteliğe sokmuştur. Aziz Yıldırım'ı ortada bırakmayız.

- Bugün maça gidecek misiniz?
- Ben gelmiyorum, çünkü burada yokum. İstanbul dışındayım.

- Kimleri bekliyorsunuz gitmesi için?
- Özhan Canaydın da gitmeli, Haluk da. Aziz'le beraber maç seyretmeliler.

- Maçla ilgili tahmininiz?
- FB favorim fakat FB ile GS maçlarında hiçbir zaman belli olmaz ama bu hafta da yeneceğini düşünüyorum.

'Teşvik primi vardır ama belgesi de cezası da yok'

Beşiktaş eski menajeri Sinan Engin:.

-Cihan Oskay için "Adamcağız pişman, hatta üzgün," gibi birşey söylediniz, açıklama yaparken bile...
- Açıklama yaparken bile çok gönülden açıklama yaptığını düşünmüyorum.

- Kim yaptırdı bunu?
- Kim yaptırdı falan değil, esmiş kafasına çıkmış konuşmuş. Daha önemli ve net şeyler daha önce açıklandı. Mesela "Denizlispor'un başkanı paralarla dolaşıyor," denildi. Cafer çıktı konuştu, bir şeyler söyledi. Samsunspor-Ankara maçı ile ilgili bir şeyler söylendi, Rize maçı ile ilgili bazı şeyler söylendi... Bir sürü şeyler söylendi. Bir de İstanbulspor- Beşiktaş maçı ile ilgili şeyler söylendi. Bunlar çok net olan söylemler değil. Çünkü her zaman futbolcular üzerinde bu ülkede top oynanmıştır. Futbolcuların haberi olmadan, bazı şeyleri arada futbolcular adına konuşmuşlardır. Ama bu ülkede ben, hiçbir futbolcunun satın alındığına tanık olmadım. Ama teşvik edilmenin var olduğunu herkes biliyor, bu hep var hep olacaktır. Bunun önüne bir tek Devlet Bakanı geçecek. Kulüp başkanlarını çağıracak, sert talimat verecek. Ama bazı kulüp başkanları var zaten yani teşvik primleri ile ilgili olan bazıları var zaten... Onun için bazı şeyleri çok net anlatmak istemiyorum...

- İyi bir çözüm olmayacaktır diyorsunuz?
- Yok, yani Cihan Oskay olayı bence çok net değildi. Çünkü birinci ağızdan söyleyen insanlar vardı daha önce, ama bir şey çıkmadı. Bence bu sadece söylendiğiyle kalır.

- Sonra telafi edilir...
- Yani Serhat Ulueren, burada bir habercilik yapmıştır ama bence Serhat'ı da yanıltmış olabilir. Hangi futbolcu kabul eder ki, resmen "Para aldım," der? Burada demek ki dışarıdan komplo yapılmış, futbolcular adına konuşulmuş. Futbolcuyu çok kolay satın alamazsınız bu ülkede.

- Peki bu ülkede şike vardır-yoktur, hangisini işaretlersiniz?
- Bu ülkede teşvik primi vardır, duyuyoruz. Herkes de biliyor olduğunu. Ama belgesi yok. Var mı cezası teşvik priminin?

- Yok...
- Onu da araştırmak lazım.

- Peki İtalya gibi olma ihtimali yok değil mi?
- Yok öyle bir şey. Net bir şey yok ki.

- O gece siz neler hissettiniz? Mesela Ali Şen'in konuşmasında bir şey vardı, herkese "Aman kimseyi vurmayın, etmeyin gibilerden," biz mi yanlış anladık?
- "FB taraftarı sakin olsun," diyor Ali Abi. Gayet doğal. Taraftar kendini zedelenmiş hissediyor, incindiği düşüncesinde. Ama burada futbolculara haksızlık yapılıyor. Futbolcu bağlamak o kadar kolay değil. Ama arada teşvik pirimi vardır, arada futbolcuların haberi olmadan da futbolcular adına konuşan insanlar vardır.

'Ben olsam Cihan Oskay'ı döverdim'

Trabzonspor eski başkanı Mehmet Ali Yılmaz:.

-Sizce neler oldu ve bundan sonra ne olacak?
- Esasta şike ve teşvik hep tartışılır durur. Çünkü insan unsurunun olduğu her işte, mutlaka arıza vardır. Bu işte ilgililerin, kulüp yöneticilerinin, antrenörlerin, teknik direktörlerin, oyuncuların ahlaki yapısı önemlidir. Bunu da o ilgililer daha dikkatli sistemler getirerek, hissettiği zaman ya da şüphelendiği zaman kararını verecek.

- Siz 'Türkiye'de şike vardır' tarafına mı yakınsınız?
- Yani olmaz, diye bir şey yok. Çünkü olabilir. Şikenin ille para ile olması da gerekmez. Hatır da olabilir, para da. Ama bu olayda anılan paralar komik rakamlar, yani onlarla şike yapmak olacak şey değil. Cabbar oyuncular onu kabul etmez yani.

- Buradan baktığımızda manzara kim ile kim arasında cereyan ediyor?
- Seçenlerle seçilenler arasındakileri kastediyorum. Onlar bu sistemi, bu şemsiyeyi, yağmur geçirmeyecek halde tutması gerekenler.

- Top federasyonda mı?
- E tabii. En tepesi odur. Kulüpler ona bağlıdır. Dolayısıyla onun denetimi, onun kurduğu düzen ve sistem kimseye göz açtırmamalı.

- Peki bu olay özelinde konuşma bantlarını seyrederken siz neler hissettiniz? Oktay Derelioğlu'yla olan mesela, tamam tuzak ama nasıl bir tuzak?
- Tabii böyle bir adamın, dört sene beş sene sonra ortaya çıkıp da, 'Ya Oktay, hatırlıyor musun? Seninle uzun zamandır görüşemedik, ama hep düşünüyorum işte o gün hani gelmiştin ya kampa' filan gibi böylesi tuzak girişleri, ahlaki bir tutum değil. Kaldı ki maçta da olmamış. FB başkanının özellikle böyle bir adama "Sen git, bunu ver," demiş olması, hiç akıl alır gibi değil. Yani hadi Samsun biraz daha akla yakın ama, "Galatasaray'la bir gol eksik yesin," demenin bir mantığı yok.

- Federasyon başkanından ne beklersiniz?
- Ben federasyon başkanı olsaydım olayı hemen durdurur, soruşturmayı şiddetle ve hiddetle, süratle bitirirdim. Tespit ettiklerimi teşhir eder ve uygulardım verilmesi gereken cezayı. İtalya'da oldu bu biliyorsunuz. Dünyanın her ülkesinde de belki oluyor da bazıları bilinmiyordur. Bakanlık yaparken 10 yıllık başkanlık sürecinden geldiğim için, bu kanunu o gün çıkarmaya karar verdim ve uyguladım. Daha sonra gelen arkadaşlar onu yumuşattı, değiştirdi... Ve şimdi spordan sorumlu bakanlık bunu uygulayamaz durumda. Mahkeme açabilir, ama kongreye çağırabilir mi, FIFA döver mi, UEFA kovar mı endişesinden, bir şeylerin arkasına sığınarak gelişen bir sistemde her şey olabilir.

- Derbi maçının atmosferi hakkındaki tahminleriniz neler?
- Zaten Fenerbahçe'nin stadında oynanıyor maç. Özhan Canaydın'ın da gelmesi gerekir. Çünkü Canaydım, aynı zamanda olmaması gerekirken Kulüpler Birliği'nin başkanıdır.

- "Olmaması gerekirken," derken ne kastediyorsunuz?
- Kulüpler Birliği'nin kurulma amacı İstanbul dükalığına karşı, Anadolu kulüpleri hak ve hukuklarını hem federasyon nezdinde, hem de büyük kulüplerin nezdinde birlikte hareket ederek, koruma isteğinden kaynaklanmıştır. Ancak daha sonra hepsi içine girmiştir, o zaman futbol federasyonu varken böyle bir Kulüpler Birliği'ne ihtiyaç kalmamıştır. Futbol Federasyonu vardır. Kulüpler irliği olarak yapabileceği de hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla varlığı abesleşmiştir.

- Sizce bu bir komplo mu?
- Komplo olduğu çok açık. Bu adam Aziz Yıldırm'la böyle sıkı bir münasebet içerisinde ise -ki değil, çünkü böyle bir ilişkiye gireceğiniz insana çok güvenmeniz gerekir- son beş yılda Yıldırım'la olan münasebetine de bakmak lazım... O yakın dostlukları, ahbaplıkları devam ediyormuymuş? Etmiyormuş. Etmediğine göre, adam demek ki biraz atıyor. Atma zamanını böyle seçti. Bunda komplo da var denebilir.

- Neden peki?
- "Niçin komplo var?" dediğin zaman cevabını zor buluyoruz. Aziz Yıldırım'ın sanıyorum bu Kulüpler Birliği'ne olan uyumsuzluğu, oraya baştan sona katılmaması, federasyonun yaptığı toplantılara katılmaması, tepki koymuş olması, kaç yıldır futbol camiasında Aziz Yıldırım için bir antipati teşkil etmiştir. Yani Futbol Federasyonu ile arası iyi değil. Onların davetlerine icabet etmiyor. Kulüpler Birliği'nin aynı organizasyonlarının içinde de değil. Kendini bir taraf almış, "Biz bir tarafız," der gibi bir antipati çekmiş üzerine. Bundan dolayı da böyle bir komplo olmuş olabilir. Kaldı ki araştırma sonucunu bilmiyoruz daha, yapılanlar söylenenler doğru da olabilir. Her ihtimal geçerli şu aşamada.

- Futbolcular nasıl bir ruh taşıyacaklar maçta?
- Bu durum psikolojik olarak motivasyonu etkilemez. Çünkü geçmişte olan bir şeydir. Kulüp psikologları ve hocalar onu aşar.

- Cihan Oskay'la ilgili hissiyatınız nedir?
- Yani ben olsam, bu adamı bir güzel döverdim. Sen madem vicdan azabı çekmişsin, niye bu kadar zaman bekledin de şimdi anlatıyorsun? Şöyle karşıma alıp, "Bu kadar zaman niye bekledin?" diye keyfini çıkara çıkara döverdim.

Sabah 
Şebnem Akson